İş Kazası Tazminat Davası

İş Kazası Tazminat Davası

İş kazaları çalışma hayatının en istenmeyen olaylarındandır. Bir çok tedbir alınmasına rağmen maalesef her sene bir çok kişi iş kazalarında yaralanmakta, sakat kalmakta hatta hayatını kaybetmektedir.

Tedbir alınmaması veya tedbir alınmasına rağmen farklı sebeplerle gene de meydana gelen iş kazalarında mağdur olan çalışanların mağduriyetlerinin hafifletilmesi amacıyla açmaları gereken dava iş kazası tazminat davası‘dır

İş kazası tazminat davası açılmasında maksat meydana gelen iş kazası ile yaralanan, engelli hale gelen işçinin veya hayatını kaybeden işçinin ailesinin mağduriyetlerinin, yaşadıkları acıların nispeten hafifletilmesidir.

Türk hukukunda tazminat davaları mağduriyetin telafisi için açılır. Tazminat davası sonunda davalının (aleyhine dava açılan kişinin) davacıya (davayı açan kişiye) bir miktar para ödemesine hükmedilir. Dava neticesinde ödenmesine mahkemenin karar verdiği bu paraya “tazminat” denir.

İş kazaları neticesinde açılan tazminat davalarında da mahkeme işgören meydana gelen iş kazası sebebiyle mağdur olduğuna kanaat getirirse davalıyı bir miktar tazminat ödemeye mahkum eder.

İş kazalarından kaynaklanan tazminat davalarının tazminat davaları üzerine yoğunlaşarak uzmanlaşmış avukatlar tarafından takip edilmesinde fayda vardır. Tazminat davaları üzerine yoğunlaşarak tazminat davalarında uzman olmuş avukatlar, halk tarafından tazminat davalarına bakan avukatlar veya kısaca tazminat avukatı diye tanımlanır.

İş kazasına dayanarak açılan tazminat davası neticesinde ne miktar, ne kadar tazminata hükmedileceği dava açmayı düşünen müvekkil adayları tarafından tazminat avukatlarına en sık sorulan sorulardandır. Diğer tazminat davalarında olduğu gibi iş kazası tazminat davalarında da dava sonunda ne kadar tazminata hükmedileceğini daha dava açılmadan tahmin etmek çok zordur. Belirlenecek tazminat miktarı mahkeme tarafından bir çok unsur araştırılarak ve göz önünde bulundurularak tespit edilir. Bu unsurlar da dava işleyiş sürecinde meydana çıkar. Bu unsurlar dava öncesinde belli olmadığından, tazminat avukatının bir rakam ifade etmesi çok zordur; bu zorluk sebebiyle de yanılma ihtimali çok yüksek olduğundan bundan kaçınılması daha doğru olacaktır.

Ayrıca unutulmamalıdır ki hiçbir tazminat davasının amacı “para kazanmak” değildir! Türk hukukunda tazminat davaları para kazanmak için değil, oluşmuş olan mağduriyetin nispeten giderilmesi amacını güder. Dava neticesinde paraya hükmediliyor olması tazminat davalarının bu niteliğini etkileyen, değiştiren bir unsur değildir.

Haksız Fiil Tazminat Davası

Haksız Fiil Tazminat Davası

Haksız fiil” kavramı Türk tazminat hukukunda çok geniş manada kullanılan bir kavramdır. Haksız fiil sebebiyle tazminat davası açmak bir çok eylem neticesinde olabilmektedir.

Tazminat davası açmaya sebep olabilecek fiillere şu örnekleri vermemiz mümkündür: Küfür veya hakaret edilmesi, şiddet (darp, dayak, tokat, yumruk, vs vurulması), tükürme, para harcamasına sebep olacak şekilde zarar verici hareketler, üzülmesine sebep olacak şekilde hareketler, … vesaire, vesaire. Bunlar ve bunlara benzer şekilde kişiyi parasal zarar etmesine veya üzülmesine sebep olan eylemlerden dolayı açılması gereken davadır haksız fiil tazminat davası. Tabii bu fiillerin ceza hukuku açısından da suç olduğunu da eklemek gerekir.

Tazminat davaları kendilerine has özellikler taşırlar. Bu sebeple diğer tazminat davaları gibi haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarının da tazminat hukukuna yoğunlaşmış tazminat davalarına bakan avukatlar tarafından takip edilmesinde yarar vardır.

Günlük hayatta parasal zarara uğramamıza veya üzülmemize sebep olan hareketler kavramına giren binlerce olay yaşanmaktadır. Bu durum hukukun hayatla iç içe, yaşayan bir sosyal bilim olduğunu gösteren önemli bir göstergedir. Toplu halde bulunulan bir yerde  kişiye hakaret edilmesi; Gazete, radyo veya televizyonda şahıs hakkında incitici yayın yapılması, şiddete maruz kalınması ve hatta üst katta olan komşumuzun su tesisatını tamir ettirmemesi sebebiyle evimizi su basması gibi durumlar günlük hayatta hepimizin başına gelebilecek ve hatta gelen durumlar. Ve hukuk düzeni de bu tarz fiilleri yapanlara karşı kişiye tazminat davası açma hakkı tanımıştır. Bu gibi kötü hareketleri yapan kişileri hukuk düzeni tazminata mahkum ederek bir daha yapmamasını sağlamaya çalışır.

Türk hukukunda tazminat davaları neticesinde davalı, davacıya bir miktar para ödemeye mahkum ediliyor olsa da, tazminat davaları özü itibariyle “para kazanmak” maksadına matuf (para kazanma amaçlı) olarak kullanılamaz. Tazminat davaları, davaya konu fiil (eylem, hareket) sebebiyle zarara uğrayan davacının öncelikle hakkını tespit etmek nihayetinde de üzüntüsünü nispeten hafifletmeyi amaçlar.

Diğer tazminat davaları gibi haksız fiil sebebiyle açılan tazminat davalarının da insanları toplum içinde yaşarken diğer insanların haklarına karşı daha dikkatli olmaya sevk eden çok önemli bir hak arama aracı olduğunu düşünüyorum.

Haksızlık edenlerin yaptıkları haksızlıklar yanlarına kar kalmadığı taktirde daha dikkatli olacak ve diğer insanlara da benzer haksızlıkları yapmayacaklardır. Bu sebeple tazminat davası açmakla kendi hakkımızı aradığımız, hakkımızı hukuk düzeni içinde tespit ve tescil ettirdiğimiz gibi, diğer insanların böyle bir haksızlığa uğramayacakları daha uygar bir toplum düzeni oluşmasına da katkı sağladığımızı düşünüyorum.

 

Hakkımı istiyorum tazminat davası avukatı haksızlığa uğradım.

Kıdem Tazminatı Davası

Kıdem Tazminatı Davası

Hukuk düzeni işgörene işyerinde çalıştığı her bir senelik hizmeti (kıdemi) için bir maaşı tutarında bir tazminat ödenmesini gerektiğini hükme bağlamıştır; bu tazminata “Kıdem tazminatı” adı verilmektedir.

Kıdem tazminatının ödenmesi hakkı işçilere (mavi yaka, beyaz yaka ayrımı yapılmadan bütün işgörenlere) tanındığı halde uygulamada maalesef işverenlerin bu hakka çokça riayetsizlik yaptığı görülmektedir. Çalışan işgörenler de işverenlerin ödemediği bu kıdem tazminatı haklarını tahsil edebilmek için yargı yoluna, mahkemeye başvurmak zorunda kalmaktadır. İşte işgörenlerin kıdem tazminatı haklarını tahsil edebilmek için açtıkları davaya Kıdem tazminatı davası denilmektedir.

Her davada olduğu gibi kıdem tazminatı davasının da açılabilmesi için belirli ilke ve şartlar var. Bu şartların başında işgörenin o işyerinde belli sürenin üstünde çalışmış olması yani kıdeme sahip olmasıdır. Çalışana işgören bir işyerinde ancak belli bir süre çalıştıktan sonra kıdem tazminatı almaya hak kazanır.

Kıdem tazminatı davası için gerekli olan bir diğer önemli şart da davanın zamanaşımı süresi geçmeden, süresi içinde açılmış olmasıdır. Zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılacak kıdem tazminatı davası hakkın müruruzamana uğradığı gerekçesi ile red edilecektir.

Kıdem tazminatı davası bir iş hukuku davası olmakla beraber ismi ve özü itibariyle bir tazminat davasıdır ve çalışan işgörenin mağduriyetinin izalesini (giderilmesini) hedeflemektedir.

İşgörenin oluşan mağduriyetinin giderilebilmesi bu davanın açılmasına ve kazanılmasına bağlıdır, bu sebeple davanın açılmasının ihmal edilmeyerek zamanaşımı süresi geçirilmeden açılması hayati önemdedir.

seks +18

Tecavüze uğradım hamile kaldım

Tecavüze uğradım hamile kaldım

Annemlerin evde olmadığı bir gün dayımın oğlu bize geldi. Ne kadar direndiysem de engel olamadım. Bana tecavüz etti. İşini bitirdikten sonra da kimseye bir şey söylemememi, birisine söylediğim taktirde beni öldüreceğini söyleyip öldürmekle tehdit etti.

Ben de hem korkumdan hem rezil olurum diye kimseye bir şey söyleyemedim.

Fakat bir süre sonra hamile kaldığımı anladım. Karnım şişmeye başlayınca daha fazla saklayamadım ve anneme anlatmak zorunda kaldım. Sonra da herkes duydu zaten. Herkese rezil oldum. Şimdi 8 aylık hamileyim.

Akrabalarımızın çoğu tecavüze uğradığıma inanmıyor. Dayımın oğluyla isteyerek ilişkiye girdiğime ve hamile kaldığıma inanıyorlar.

Dayımın oğlu olacak şerefsiz bana tecavüz ettiğini inkar ediyor. Çocuğun ondan olduğunu kabul etmiyor. Evlenmeye yanaşmıyor. Ben de bu şerefsizle evlenmek istemiyorum ama yaptıkları yanına kar kalmasın istiyorum. Hapse girmesini, maddi manevi tazminat vermesini ve çocuğun masraflarını karşılamasını istiyorum. Ne olursunuz bir yol gösterin ne yapmam lazım?

*

Zor bir durum yaşamışsınız ve anlaşılan o ki zor süreç sizin için bir süre daha devam edecek gibi görünüyor. Bu kötü şeyleri yaşamanıza sebep olan kişi aleyhine ceza davası ve tazminat davaları başta olmak üzere 4-5 farklı dava açabileceğinizi düşünüyorum. Aile hukukunu da bilen bir ceza avukatı ile görüşerek hukuki süreci bir an önce başlatmanızı öneriyorum.

Avukat Veysel Danış

Haksız Hapis Tazminat Davası

Haksız Hapis Tazminat Davası

Hırsızlık suçlamasıyla yakalandım. 6 ay hapis yattıktan ve 2 sene yargılandıktan sonra mahkeme suçu benim işlemediğime kanaat getirerek beraat kararı verdi. Bu süreçte işten çıkarıldım. Karım benden boşandı, hayatım alt üst oldu. Maddi manevi tazminat davası açmak istiyorum. Tazminat davaları açabilir miyim? Davaları nasıl yürütmeliyim?

*

Haksız yakalanma, tutuklanma, hapsedilme sebebiyle mağdur olan kişiler uğradıkları zararların tazmini için devlet aleyhine maddi-manevi tazminat davası açabilirler. Anlatımınızdan sizin de bu yakalanma, yargılanma sebebiyle mağdur olduğunuz, maddi-manevi zarara uğradığınız anlaşılıyor. Zararlarınızın tazmini için maddi-manevi tazminat davası açabilirsiniz. Haksız hapis yatma sebebiyle açılan tazminat davaları ceza mahkemelerinde görülmektedir. Bu sebeple bir ceza avukatı ile görüşmeniz daha sağlıklı olacaktır. Açacağınız tazminat davasını yürütmek bir çok hukuki bilgi gerektirdiğinden sizin yürütebileceğinizi zannetmiyorum.

 

Maddi manevi tazminat davası tazminat davası avukatı haksız yargılanma ve hapis yattıktan sonra beraat etmek.

Doktor, Doctor,

Malpraktis Nedir?

Malpraktis Nedir

Son zamanlarda internette çok önüme çıkan malpraktis kavramını merak ediyorum. Hocam malpraktis nedir kısaca açıklarsanız çok memnun olurum.

*

İngilizce bir kelime olan “malpractice” kelimesinden Türkçeye geçen malpraktis kelimesinin sözlük anlam “görevi kötüye kullanma“, “kötü hareket” demektir.

Malpraktis kavramı diğer meslek dallarında yapılan mesleki hataları da kapsamakla beraber Türkiye’de genellikle tıbbi hataları tanımlamak için kullanılır. Bu sebeple “Tıbbi malpraktis” şeklinde de kullanılmaktadır.

Tıbbi hata, tıp ilmi icra edilirken bilgisizlik, tecrübesizlik, veya ilgisizlik sebebiyle yanlış, hatalı bir hareket veya görevin ihmali neticesinde bir zararın meydana gelmesine sebebiyet verilmesi halidir.

Türk hukukunda malpraktis “tıbbi hata“, “tıpta yanlış uygulama“, “doktor hatası“, “tıbbi uygulama hatası“, “hekimliğin kötü uygulaması” gibi kavramlara karşılık olarak da kullanılmaktadır.

Hukuk açısından malpraktis (tıbbi hata) hem maddi tazminat davası hem de manevi tazminat davası açılmasına sebep olması açısından önemlidir. Tıbbı hata (malpraktis) sebebiyle zarar gören kişi veya vefatı halinde yakınları bu zarara sebebiyet verenler aleyhine maddi tazminat davası ve/veya manevi  zararlarının giderilmesi için “Tıbbi Hata (Malpraktis) Tazminat Davası” açabilirler.

 

Tıbbi hata, doktor hatası tazminat davası hatalı tedavi tazminatı.

Avukat Veysel Danış

Haksız Tutuklama Tazminat Davası

Haksız Tutuklama Tazminat Davası

Haksız yakalanmaya, haksız tutuklamaya, haksız hapis yatmaya maruz kalıp bundan maddi-manevi zarar gördükten sonra haklarında takipsizlik veya beraat kararı verilen kişiler gördükleri maddi, manevi zararların giderilmesi maksadıyla Devlet aleyhine tazminat davası açabilirler.

Haksız yakalandığı, haksız tutuklandığı, hapis yatırıldığı halde yapılan yargılama neticesinde masum olduklarına kanaat getirilerek haklarında takipsizlik veya beraat kararı verilen kişilerin gördükleri maddi, manevi zararların giderilmesi maksadıyla Devlet aleyhine açmaları gereken dava “Haksız Yakalanma – Tutuklanma – Hapis Tazminat Davası”dır.

Haksız yakalandığı, haksız tutuklandığı, hapis yatırıldığı halde yapılan yargılama neticesinde masum olduklarına kanaat getirilerek haklarında takipsizlik veya beraat kararı verilen kişilerin bilmeleri ve dikkat etmeleri gereken husus, uğradıkları zararların tazmin edilmesi için açmaları gereken “Haksız Yakalanma – Tutuklanma – Hapis Tazminat Davası”nı açmak için “3 ay” gibi kısa bir süreleri olduğudur. Haksız Yakalanma – Tutuklanma – Hapis Tazminat Davasının en geç 3 ay içinde açılması gerekir. Aksi halde dava süresinde açılmadığı için zamanaşımı gerekçesiyle red edilecektir.

Haksız yakalanma-tutuklanma tazminat davası haksız yakalama, haksız tutuklamalar sebebiyle uğranılan zararların tazmin edilmesi maksadıyla açılır. Haksız yakalanma, haksız tutuklanma sebebiyle maddi zararlara uğranılmış ise “Haksız yakalanma-tutuklanma sebebiyle maddi tazminat davası” açılır. Haksız yakalanma, haksız tutuklanma sebebiyle manevi zararlara uğranılmış ise “Haksız yakalanma-tutuklanma sebebiyle manevi tazminat davası” açılır.

Kişinin zararlarının oluşmasına sebebiyet veren haksız yakalanma, haksız tutuklanma devletin kuvvetleri (Hakim, Cumhuriyet savcısı, polis, jandarma) ile meydana geldiği için tazminat davası Devlet aleyhine açılır.

Haksız tutuklanma sebebiyle açılan dava bir tazminat davası olmasına karşın ceza mahkemelerinde görülür. Bu sebeple haksız tutuklanma için tazminat davası açacak kişilerin davalarını ceza avukatı ile yürütmeleri daha sağlıklı olacaktır.

Manevi Tazminat Davası

Manevi Tazminat Davası

Manevi tazminat davasını, manevi bir zarara uğramış olan mağdurun, zarara sebebiyet veren kişi veya kişilerden zararına karşılık olmak üzere bir miktar parayı talep etmesi olarak tanımlayabiliriz.

Manevi tazminat davası sadece “manevi” zararların karşılanmasını talep etmek üzere açılır. Manevi olmayan zararların karşılanması manevi tazminat davası kapsamında talep edilmez.

Muhatabın fiili veya ihmali sebebiyle manevi bir zarara uğradığını iddia eden kişinin tazminat talebiyle açtığı manevi tazminat davasının kabul edilebilmesi için bu manevi zarara uğradığını, bu zararın oluştuğunu çeşitli delillerle ispat etmesi lazımdır. Diğer davalarda olduğu gibi manevi tazminat davalarının da bir avukattan destek alınarak yürütülmesinde büyük faydalar vardır.

Manevi tazminat davalarında ihtisaslaşmış avukatlar “tazminat avukatı” diye tanımlanır. Detaylı bilgi için tıklayın

 

Manevi zarar gördüm tazminat davası açmak istiyorum boşanma tazminatı manevi zararın tazmini.

Trafik Kazası Tazminat Davası

Trafik Kazası Tazminat Davası

Trafik kazası geçirdim. Bu trafik kazası yüzünden sakat kaldım. Maddi tazminat davası ve manevi tazminat davası açmak istiyorum. Ne yapmamı önerirsiniz?

*

Trafik kazaları yüzünden maalesef bir çok kişi mağdur olmakta hatta sakat kalmaktadır. Bu üzücü neticelere sebebiyet verenlerin ödemeleri gereken bedel hukuk sisteminde maddi tazminat davası ve manevi tazminat davası olarak düzenlenmiştir.

Trafik kazalarından kaynaklanan maddi ve/veya manevi tazminat davalarında en çok dikkat edilmesi gereken unsurlardan birisi dava hakkının mürur-u zamana (zamanaşımına) uğramamasıdır. Maddi ve/veya manevi tazminata esas olan haklar belirli süreler kullanılmazsa mürur-u zamana uğramakta ve maalesef talep edilemez hale gelmektedir. Trafik kazasından oluşan mağduriyetiniz için açacağınız maddi tazminat ve manevi tazminat davalarınızı haklarınız müruru zamana uğramadan bir an önce açmanızı tavsiye ederim.

Trafik kazası davalarında uzman bir tazminat davası avukatı ile görüşmeniz hukuken güvende kalmanıza katkı yapacaktır.

Avukat Veysel Danış

Eşi Küçümseme Boşanma Davası

Eşi Küçümseme Boşanma Davası

Karım her fırsatta “Senin gibi koca olmaz olsun” “Sen de erkek misin?” “Sen de kendine erkek mi diyorsun” gibi sözler söyleyerek beni küçük düşürüyor. Karım yüzünden herkesin alay konusu oldum. Bu kadınla daha fazla evli kalmak istemiyorum. Bu yüzden boşanabilir miyim?

*

Eşinizin diğer insanların yanında onurunuzu kırıcı şekilde hakaret etmesi boşanma sebebidir. Boşanma davası açabilirsiniz. Eşinizin size hakaret etmesi ayrıca tazminat sebebidir. Dilerseniz hakaret sebebiyle tazminat davası da açabilirsiniz.

"Sorunum Çözülsün Artık" diyorsanız Tıklayın