Ankara Kalecik Ceza Avukatı

Ankara Kalecik Ceza Avukatı | Kalecik’te Ceza Davaları Nasıl İlerler

Ceza Davaları Hayatın Gerçeğidir

Hiç kimse bir sabah uyandığında kendini bir ceza davasının tarafı olarak bulacağını düşünmez. Ancak bazen hayat, ani kararlarla insanları istemedikleri durumların içine sürükleyebilir. Ankara Kalecik Ceza Avukatı, tam da bu gibi durumlarda yanınızda olması gereken kişidir.

Kalecik’te bir ceza davasına karışan kişiler için en önemli adım, alanında deneyimli bir ceza avukatıyla sürece başlamaktır. Çünkü özgürlüğün değeri, tehdit altına girdiğinde çok daha iyi anlaşılır.

Kalecik’te Ceza Davaları Nerede Görülür?

Kalecik’te bir suç işlendiğinde, soruşturma süreci Ankara Kalecik Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılır. Deliller yeterliyse, dosya Kalecik Asliye Ceza Mahkemesi veya suçun niteliğine göre Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilir.

Bu mahkemelerde görülen davalarda, avukatın etkili rolü belirleyicidir. Hukuki süreçlerin hızlı ve doğru ilerleyebilmesi için uzman bir ceza avukatına ihtiyaç vardır.

Ankara Kalecik Avukatı Ne Yapar – Temel Görevler

Ceza avukatı; şüpheli veya sanığın savunmasını üstlenir, suçlamaların doğruluğunu inceler ve hukuki süreci baştan sona takip eder. Eğer bir mağdursanız, sizin adınıza davayı takip eder, adaletin sağlanması için gerekli hukuki adımları atar.

Ankara Kalecik ceza avukatı, şu konularda müvekkiline destek olur:

* Gözaltı ve tutuklama süreçlerinde hakları savunmak

* Duruşmalarda etkili savunma yapmak

* Delil toplama ve şahit sunma işlemlerini yönetmek

* Beraat veya Ceza indirimi için strateji geliştirmek

İstanbul Barosu’na Kayıtlı Avukatlar da Yetkilidir

Her ne kadar Kalecik’te açılan davalara Ankara Barosu’na kayıtlı avukatlar baksa da, Türkiye’deki avukatlar baro fark etmeksizin tüm il ve ilçelerde davaya girebilir.

Yani dileyen bir kişi, İstanbul Barosu’na kayıtlı bir ceza avukatı ile de Kalecik’teki davasını yürütebilir.
Bu durum, vatandaşlara daha geniş bir tercih hakkı sunar ve en iyi hizmeti almanın önünü açar.

Ceza Avukatı Ücretleri ve Bilmeniz Gerekenler

Ceza avukatı ücretleri, davanın niteliğine göre değişkenlik gösterebilir. Avukatlık ücreti miktarını etkileyen bir çok unsur vardır. Avukat ücretleri hakkında bilmeniz gereken temel bilgiler şunlardır:

Ücretlendirme sistemi: Genellikle sabit ücret, saatlik ücret veya dava başına ücretlendirme yapılır. Avukatlık ücretini etkileyen en temel faktör, avukatın o dosyaya verdiği zaman miktarıdır. Örneğin bir avukatın 30 dakikada yazdığı dilekçe ile, 10 günde yazdığı dilekçenin ücretlerinin aynı olmaması gibi…

Bütçe dostu seçenekler: Profesyonel hizmet almak, doğru stratejiyle her zaman mümkündür. Hizmete verilen zaman azaltılarak ücretin aşağı çekilmesi mümkün olabilmektedir.

Hukuki Destek Hayat Kurtarır

Ceza davaları ihmale gelmez. Kalecik Ceza Avukatı, hem şüpheli hem de mağdur açısından kritik bir destek unsurudur.
Eğer siz de Kalecik’te bir ceza davasında yer alıyorsanız, süreci uzman bir avukat ile yürütmek, adil bir sonuç için en sağlıklı yoldur.

İletişim ve Randevu Alın

Ceza avukatından randevu almak ve hukuki sürecinizi güvenle yürütmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Ceza Avukatı İletişim

Ankara Kahramankazan Ceza Avukatı

Ankara Kahramankazan Ceza Avukatı | Kahramankazan’da Ceza Davaları Nasıl İlerler

Ceza Davaları Hayatın Gerçeğidir

Hiç kimse bir sabah uyandığında kendini bir ceza davasının tarafı olarak bulacağını düşünmez. Ancak bazen hayat, ani kararlarla insanları istemedikleri durumların içine sürükleyebilir. Ankara Kahramankazan Ceza Avukatı, tam da bu gibi durumlarda yanınızda olması gereken kişidir.

Kahramankazan’da bir ceza davasına karışan kişiler için en önemli adım, alanında deneyimli bir ceza avukatıyla sürece başlamaktır. Çünkü özgürlüğün değeri, tehdit altına girdiğinde çok daha iyi anlaşılır.

Kahramankazan’da Ceza Davaları Nerede Görülür?

Kahramankazan’da bir suç işlendiğinde, soruşturma süreci Ankara Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılır. Deliller yeterliyse, dosya Kahramankazan Asliye Ceza Mahkemesi veya suçun niteliğine göre Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilir.

Bu mahkemelerde görülen davalarda, avukatın etkili rolü belirleyicidir. Hukuki süreçlerin hızlı ve doğru ilerleyebilmesi için uzman bir ceza avukatına ihtiyaç vardır.

Ankara Kahramankazan Avukatı Ne Yapar – Temel Görevler

Ceza avukatı; şüpheli veya sanığın savunmasını üstlenir, suçlamaların doğruluğunu inceler ve hukuki süreci baştan sona takip eder. Eğer bir mağdursanız, sizin adınıza davayı takip eder, adaletin sağlanması için gerekli hukuki adımları atar.

Ankara Kahramankazan ceza avukatı, şu konularda müvekkiline destek olur:

* Gözaltı ve tutuklama süreçlerinde hakları savunmak

* Duruşmalarda etkili savunma yapmak

* Delil toplama ve şahit sunma işlemlerini yönetmek

* Beraat veya Ceza indirimi için strateji geliştirmek

İstanbul Barosu’na Kayıtlı Avukatlar da Yetkilidir

Her ne kadar Kahramankazan’da açılan davalara Ankara Barosu’na kayıtlı avukatlar baksa da, Türkiye’deki avukatlar baro fark etmeksizin tüm il ve ilçelerde davaya girebilir.

Yani dileyen bir kişi, İstanbul Barosu’na kayıtlı bir ceza avukatı ile de Kahramankazan’daki davasını yürütebilir.
Bu durum, vatandaşlara daha geniş bir tercih hakkı sunar ve en iyi hizmeti almanın önünü açar.

Ceza Avukatı Ücretleri ve Bilmeniz Gerekenler

Ceza avukatı ücretleri, davanın niteliğine göre değişkenlik gösterebilir. Avukatlık ücreti miktarını etkileyen bir çok unsur vardır. Avukat ücretleri hakkında bilmeniz gereken temel bilgiler şunlardır:

Ücretlendirme sistemi: Genellikle sabit ücret, saatlik ücret veya dava başına ücretlendirme yapılır. Avukatlık ücretini etkileyen en temel faktör, avukatın o dosyaya verdiği zaman miktarıdır. Örneğin bir avukatın 30 dakikada yazdığı dilekçe ile, 10 günde yazdığı dilekçenin ücretlerinin aynı olmaması gibi…

Bütçe dostu seçenekler: Profesyonel hizmet almak, doğru stratejiyle her zaman mümkündür. Hizmete verilen zaman azaltılarak ücretin aşağı çekilmesi mümkün olabilmektedir.

Hukuki Destek Hayat Kurtarır

Ceza davaları ihmale gelmez. Kahramankazan Ceza Avukatı, hem şüpheli hem de mağdur açısından kritik bir destek unsurudur.
Eğer siz de Kahramankazan’da bir ceza davasında yer alıyorsanız, süreci uzman bir avukat ile yürütmek, adil bir sonuç için en sağlıklı yoldur.

İletişim ve Randevu Alın

Ceza avukatından randevu almak ve hukuki sürecinizi güvenle yürütmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Ceza Avukatı İletişim

Hedef gözetmeksizin yaralama kastıyla ateş etme

Hedef gözetmeksizin yaralama kastıyla ateş etme

Her olay kendi içinde özel durumlar arz eder. Hedef gözetmeksizin yaralama kastıyla ateş etme halinde işlenen suç, “kasten yaralama” veya “kasten öldürmeye teşebbüs” olarak değerlendirilebilir.

Konu ile ilgili emsal olabilecek bir Yargıtay kararını aşağıda bulabilirsiniz:

CEZA HUKUKU • HEDEF GÖZETMEMEKSİZİN YARALAMA SUÇU • TAHRİK • CEZA AVUKATI • İŞÇİLERİN ÜSTÜNE ATEŞ AÇILMASI •
Özet
Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 Sayılı Kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde ve seçenek yaptırımların uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmamasında hukuka uyarlık bulunmadığından karar bozmayı geciktirmiştir.
YARGITAY 1. CEZA DAIRESI E: 0000/0 K: 0000/0 T:
Nuri , Ahmet ile Faysal’ı ayrı ayrı kasten öldürmeye tam derecede teşebbüsten ve izinsiz silah taşımaktan sanık Şenol’un yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (EYÜP) Birinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 31.05.2006 gün ve 511/298 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C. Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
TÜRK MİLLETİ ADINA

1- Sanığın hedef gözetmeksizin yaralama kastıyla işçilerinin üzerine tabanca ile ateş ettiği, ancak bozma gerekçesinde de açıklandığı üzere mağdur Nuri’nin yaralanması üzerine sanığın elinden tabancayı almak istemesi üzerine ikinci kez karın bölgesinden Nuri’yi yaraladığı, bu mağdura karşı suç kastı değişmekle birlikte, diğer mağdurlar Ahmet ve Faysal’a yönelen eylemlerinde suç kastı değişmediğinden, tebliğnamedeki mağdurlar Faysal ve Ahmet’e yönelen eylemlerinin de öldürmeye kalkışma suçunu oluşturduğuna ilişkin düşünce benimsenmemiştir.

2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübu-tu kabul oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde mağdurlar Ahmet ve Faysal’ı yaralama ve 6136 Sayılı Yasaya muhalefet suçlarının niteliği tayin, cezayı azaltıcı takdiri tahfif sebebinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma sebepleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin yasal savunma şartları oluştuğuna, silahın kazaen patladığına TCK’nın 459. maddesinin uygulanması gerektiğine, tahrik bulunduğuna, berat etmesi gerektiğine ilişkin ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,

Ancak,

A) Sanığın işyerinde çalışan mağdurların ücretlerin ödenmemesi nedeniyle olay günü diğer işçilerle birlikte çalışmayacaklarını bildirmeleri üzerine, sanık ile bir süre görüştükleri, bilahare sanığın tabancasıyla mağdurların üzerine ateş etmeye başladığı, üç mağdurun da bu atışlarla yaralandığı, mağdur Nuri’nin yaralı halde sanığın elinden tabancayı almaya çalıştığı bu sırada ikinci kez sanık tarafından karın boşluğundan yaralandığı olayda, sanığın öldürmeye elverişli tabanca ile yaralı halde kendisine engel olmak isteyen mağdur Nuri’yi yakın mesafeden ikinci kez karın boşluğuna ateş ederek yaralaması nedeniyle hedef alman bölge ve meydana gelen zarara göre bu mağdura yönelen eyleminin öldürmeye kalkışma suçunu oluşturduğu düşünülmeden, yaralama olarak kabulüyle suçların vasfında hataya düşülmesi,

B) Mağdur Ahmet’i yaralama, mağdur Faysal’ı yaralama ve 6136 Sayılı Yasaya muhalefet suçlarından kurulan hükümlerde;

a) Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 Sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

b) 6136 Sayılı Kanuna muhalefet suçunda, 5237 sayılı TCK’da düzenlenen seçenek yaptırımların uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,

C) Kabul ve uygulamaya göre de;

Mağdur Ahmet ve mağdur Faysal’ı yaralama suçlarından kurulan hükümlerde;

Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 Sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Yasaya aykırı olup, sanık müdafıinin temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde görüldüğünden, hükümlerin BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi uyarınca mağdur Nuri’ye karşı eyleminde verilen hükümde ceza süresi yönünden kazanılmış hakkının korunmasına, sanığın mağdur Ahmet’e karşı eyleminin öldürmeye kalkışma suçunu oluşturduğuna ilişkin olarak sayın Üye Şerafettin İste’nin karşı görüşü ve bu suç yönünden oyçokluğu ile diğer yönlerden oybirliği ile 26.0.2008 gününde karar verildi.

KARŞI GÖRÜŞ

Sanık Şenol’un ücretlerini alamadıklarından dolayı işi bırakıp, haklarını isteyen işçilere kızdığı, bağırıp çağırdığı, topluluğun önünde bulunanlara tabanca ile atış ederken kendisine yakm mesafede bulunanlardan mağdur Ahmet’in hayati bölgelerini hedef alarak üç defa ateş ettiği, onu sol klavikula distalde kurşun giriş deliği, sol gluteal bölgede kurşun deliği, saat (6) hizasında anal kanal bitişiğinde kurşun deliği, ayrıca sağ sıkratumda ve penis ventral yüzde kurşuna bağlı travma, sağ sıkratumda ekimoz olacak şekilde yaraladığı, sonuçta mağdur Ahmet’in hayati tehlike oluşmadan (15) gün iş ve güce engel olacak şekilde yaralandığı anlaşılmıştır.

Merminin tesadüfen yumuşak dokulardan seyretmesi nedeniyle, hayati tehlike oluşmaması, sanığın kastının yaralama olduğunun göstergesi olamaz, sanık yakın mesafeden, elverişli aletle (tabanca) ile üç el ateş etmiş olmasına göre kastı öldürmeye teşebbüstür. Sanığın kastı yaralama olsa idi mesafe yakın olduğuna göre, ayaklarına ateş edebilirdi. Nitekim diğer mağdur Nuri’nin de durumu aynıdır. Sayın çoğunluk sanığın Nuri’ye olan eylemini adam öldürmeye teşebbüs olarak nitelemiştir.

Açıkladığım nedenlerle, sanığın mağdur Ahmet’e olan eylemini yaralama olarak kabul eden mahkeme kararının CMUK’un 326/son maddesinin göz önüne alınması ihtarı ile bozulması gerektiği görüşü mağdur Ahmet’e yapılan eylemle ilgili olarak sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum.

Ş. İ. Üye

"Veysel Danış'a Danış'ırsam bilirim"
diyorsanız Tıklayın