Kaçırıp Zorla Senet İmzalatma

Kaçırıp Zorla Senet İmzalatma

Birisinden yüklü miktarda alacağım vardı. Senelerce güzellikle istememe rağmen beni arkasında gezdirip durdu, alacağımı ödemedi.

Ben de ve iki arkadaşım onu arabaya alıp gittik bir çay bahçesinde konuştuk. Alacağıma karşılık elinden bir senet aldık. Ödeyeceğine söz verdi.

Sonra bizden ayrılır ayrılmaz polise gidip bizi şikayet etmiş. Onu kaçırdığımızı ve ona zorla senet imzalattığımızı söylemiş. Polis beni ve arkadaşlarımı gözaltına aldı. Mahkemeye çıktık. Mahkeme tutuksuz yargılanmak üzere bizi serbest bıraktı. Ortada ne kaçırma var ne de zorla bir şey yaptırdık adama. Ama şimdi bize onbeşer yıl hapis isteniyor. Ne yapmamı önerirsiniz?

*

Size güzel haberler vermek isterdim. Ama oldukça zor bir durumda olduğunuz anlaşılıyor.

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma Türk Ceza Kanunu’nun 109. maddesine göre ağır bir suçtur.

Ayrıca senet almak olayı ile de Türk Ceza Kanunu’nun 148. maddesi de ihlal edilmiş görünüyor.

Onbeş yıla kadar hapis cezası alma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunuzu bilmeniz yararınıza olacaktır. İyi bir savunmaya ihtiyacınız var. Bir ceza avukatı ile görüşüp vekalet vermenizi ve sizi savunmasını sağlamanızı tavsiye ediyorum.

Yabancı Kişi Kendi Ülkesinin Kanunlarına Göre Yargılanabilir mi

Yabancı Kişi Kendi Ülkesinin Kanunlarına Göre Yargılanabilir mi

Ben yabancı uyrukluyum.

Türkiye’de bir yanlış anlama sonucu hakkımda hırsızlık suçlamasıyla dava açıldı. Ben hırsızlık yapmadım.

Ben Türk vatandaşı değilim. Kendi ülkemin kanunlarına göre yargılanmak istiyorum. Bunun için ne yapmam gerekiyor?

*

Türk Ceza Kanunu‘nun 8. maddesine göre; Türkiye’de işlenen suçlar hakkında Türk kanunları uygulanır. Sizin Türk vatandaşı değil de yabancı uyruklu olmanız bir şey fark ettirmez. Hırsızlık suçuna konu olan olay Türkiye’de gerçekleştiği için Türk kanunlarına göre yargılanacaksınız.

Türk hukukunda hırsızlık ciddi bir suçtur ve ağır cezaları vardır.

Türk Ceza Kanunu’nun 141. maddesine göre; bir yıldan yedi yıla kadar hapis cezası alma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunuzu bilmeniz yararınıza olacaktır. İyi bir savunmaya ihtiyacınız var. Bir ceza avukatı ile görüşüp vekalet vermenizi ve sizi savunmasını sağlamanızı tavsiye ediyorum.

Boşanma davasında gizli tanık olur mu

Boşanma davasında gizli tanık olur mu?

Eşimle şiddetli geçimsizlik yaşıyoruz. Artık dayanamıyorum. Boşanma davası açacağım. Ama akrabalarım ve arkadaşlarımdan hiç biri açacağım boşanma davasında şahitlik yapmayı kabul etmiyor.

Bazıları karı koca arasına girmek istemiyoruz, arada kalmak istemiyoruz diyorlar.

Bazıları da eşimden korktukları için davada bana şahitlik yapmaya korkuyorlar. Eşimin onların başına dert olacağını düşünüyorlar. İsimlerimiz belli olmadan şahitlik yapabilirsek olur, ama isimlerimiz belli olacaksa şahitlik yapmayız diyorlar.

Boşanma davasında gizli tanık olur mu? Bu insanlar açacağım boşanma davasında isimleri açıklanmadan şahitlik yapabilirler mi?

*

Boşanma davalarında taraflar şahitlerinin isim ve adreslerini mahkemeye bildirmek bildirmek zorundadırlar. Bu bildirime “Şahit Listesi” denir. Şahit listesinde bildirilmemiş tanık duruşmada dinlenemez. Bu kural sebebiyle boşanma davasında gizli tanık olmaz.

Davanın taraflarından birisi, bir kişiyi şahit olarak göstermiş ise bu kişi şahitlik yapmaktan kaçınamaz. Duruşmaya katılmak ve şahitlik yapmak zorundadır. Çünkü şahitlik kanuni bir mecburiyettir ve kamu görevi olarak kabul edilmektedir.

Şahitler karşı taraftan çekiniyorsa mahkemeden duruşmada güvenlik tedbirleri alınması için talepte bulunulabilir.

Karşı taraf, aleyhine şahitlik yapanları kişileri duruşma sonrasında rahatsız ederse de bu suç oluşturacaktır. Polis müdahale edecektir.

Komşuyla Kavga Ettik Malına Zarar Verdim

Komşuyla Kavga Ettik Malına Zarar Verdim

Komşuyla kavga ettik. Ben de o kavganın siniriyle sitenin bahçesinde bulunan arabasına sopayla giriştim. Camlarını kırıp kaportasına zarar verdim. O da gidip beni şikayet etmiş. İnkar etmemin anlamı yok çünkü çünkü sitenin güvenlik kameraları her şeyi kaydetmiş zaten. Şimdi mala zarar verme suçundan bana dava açılmış. Bir anlık sinirle yaptığım bir şey yüzünden hapse girmek istemiyorum. Ne yapmamı önerirsiniz.

*

Atalar boşuna öfkeyle kalkan zarar oturur dememişler. Bir anlık sinirinizin etkisiyle yaptığınız hareketin sonuçlarıyla karşı karşıyasınız. Türk Ceza Kanunu’nun 151. maddesine göre üç yıla kadar hapis cezası alma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunuzu bilmeniz yararınıza olacaktır. İyi bir savunmaya ihtiyacınız var. Bir ceza avukatı ile görüşüp vekalet vermenizi ve sizi savunmasını sağlamanızı tavsiye ediyorum.

Elazığ Ceza Avukatı

Elazığ Ceza Avukatı

Suç işlemek, suçun mağduru olmak tabii ki çok kötü şeyler. Ama ne yazık ki hayatın gerçekleri. Kader mahkumu kavramını hepimiz duymuşuzdur. Kader bazen insanlara öyle oyunlar oynar ki hiç ummadığı şeylerin aniden başına geldiğini görüverir insan. Kişi, kaderin oyunu, kaderin cilvesi, bir anlık hata diye tanımlanabilecek olaylar sonucunda insan kendisini bir suçun şüphelisi veya mağduru olarak bir ceza davasının içinde bulabilir.

Suç işlemek ve hapse girmek hiç bir insanın istemeyeceği bir şey şüphesiz. Özgürlük bütün canlılar için en önemli servettir. Bir kuş için kafeste olmak kadar kötü ne olabilir ki? Bir kuş kafeste olduktan sonra kafes demir olmuş, ahşap olmuş, altın olmuş, işlemeli olmuş ne fark eder ki? Kafeste olan bir kuş mutlu olabilir mi? Tabii ki hayır!

Cezaevine girmiş insanları kınamadan önce anlamaya çalışmalı insan. Acaba bu kişi ne yaşamıştır da bugün bu noktaya gelmiştir diye. Hiç kimse dünyaya suçlu olarak gelmez. Bütün insanlar dünyaya masum çocuklar olarak gelirler. Sonra büyürler ve bir şeyler olur. İşte, “Ne olmuştur?” diye düşünmek gerekir…

Bir suçun mağduru olmak ise daha da kötüdür. Bir suçun mağduru olmak insanda bütün hayatı boyunca unutamayacağı izler bırakır. Ona karşı işlenen suçun cezasız kalmamasını ister. İşte bu his, adalet hissidir. Mağdura karşı o suçu işleyen, mağdurun o acıları yaşamasına sebep olan kişinin cezalandırılması mağdurun acısını yok edemese de nispeten hafifletecektir.

Ceza davaları şüpheli ve mağdurun çıkarlarının çatıştığı davalardır. Şüpheli, özgürlüğünü kaybetmemek için ceza almamaya çalışır. Mağdur ise ona karşı işlenen ve ona zarar veren eylemi yapan kişinin cezalandırılmasını, içindeki ateşin bir nebze soğutulması için şüpheliye ceza verilmesi için uğraşır.

Ceza davalarını takip eden ceza avukatı şüphelinin müdafisi ise şüphelinin ceza almaması veya en az cezayı alması için çalışır, savunma yapar. Ceza avukatı mağdurun vekili ise şüphelinin ceza alması ve hatta en ağır cezayı alması için çalışır, savunma yapar.

Elazığ‘da bir suç işlendiğine dair bir şikayet, suç ihbarı veya şüphesi oluştuğunda Elazığ Cumhuriyet Savcılığı tarafından ceza soruşturması açılır. Ceza soruşturması sonunda suçun oluştuğu yönünde ciddi delillere ulaşıldığı taktirde şüpheliler aleyhine ceza davası açılacaktır.

Elazığ Ceza Avukatı ve İstanbul Ceza Avukatı

Elazığ Mahkemeleri (Elazığ Sulh Ceza Hakimliği veya Elazığ Asliye Ceza Mahkemesi veya Elazığ Ağır Ceza Mahkemesi)nde görülen bir ceza davasını hangi avukatlar takip etmeye yetkilidir?

Elazığ’daki Ceza Mahkemeleri‘nde açılan ceza davalarına Elazığ Barosu’na kayıtlı bir ceza avukatı Elazığ‘da bakmaya tabii ki yetkilidir. Fakat İstanbul Barosu‘na kayıtlı olan bir ceza avukatı İstanbul‘dan gelerek de Elazığ‘daki ceza davasını takip edebilir. Türk hukukunda bu imkan mevcuttur. Dolayısıyla, şüpheli veya mağdur, davasını takip etmek için İstanbul‘da yaşayan ve İstanbul Barosu’na kayıtlı olan bir ceza avukatı ile çalışmayı da tercih edebilir.

Mağdur veya şüphelinin avukatını serbestçe seçebilmesi için Türkiye’deki avukatlar, farklı Baro çevrelerine bağlı il ve ilçelerde de dava takip edebilmek konusunda yetkili kılınmıştır. Bu yetki sayesinde şüpheli veya mağdur avukatını serbestçe seçmek ve belirlemek imkanına sahip olmaktadır.

Mağdur veya şüpheli bir kişi Elazığ Sulh Ceza Hakimliği veya Elazığ Asliye Ceza Mahkemesi veya Elazığ Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ceza davasını takip etmesi için Elazığ Barosu’na kayıtlı bir Elazığ ceza avukatı ile çalışmayı tercih edebilir. Veya İstanbul Barosu’na kayıtlı bir İstanbul‘dan bir ceza avukatı ile çalışmayı tercih edebilir; kanunlar buna izin vermektedir.

Trafik Kazası Taksirle Yaralama Cezası

Trafik Kazası Taksirle Yaralama Cezası

Geçen sene trafik kazası geçirdim. Yolda karşıdan karşıya geçen yayaya çarptım. Çok şükür ölüm olmadı, ama yaralandı. Benim de arabam hasar gördü. Çarptığım kişi bir süre hastanede yattı sonra taburcu oldu hayatına devam etti. Sadece ayağından biraz topallayarak yürüyor artık.

Bana ceza mahkemesinden kağıt geldi, bana dava açılmış. Ben ona isteyerek çarpmadım sonuçta kazaydı. Şimdi bana hapis cezası isteniyor. Bir anlık hatam yüzünden hapse girmek istemiyorum. Ne yapmamı önerirsiniz.

*

Öncelikle iki tarafa da geçmiş olsun dileklerimi belirtiyorum.

Sizin de belirttiğiniz gibi sonuçta adı üstünde: Kaza… İsteyerek yapılmış bir şey değil.

Bununla beraber şu da bir gerçek ki kaza ile de olsa birisinin yaralanmasına ve zarar görmesine sebep olmuşsunuz. Daha kötüsü çarptığınız kişinin kazadan sonra topallayarak yürümeye başladığını belirttiğinize göre sakat kalmasına sebebiyet vermişsiniz gibi görünüyor. Bu sebeple aleyhinize dava açılması normal bir durum.

Trafik kazası taksirle yaralama cezası Türk Ceza Kanunu‘da düzenlenmiştir. Türk ceza kanununun 89. maddesine göre iki yıla kadar hapis cezası alma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunuzu bilmeniz yararınıza olacaktır. İyi bir savunmaya ihtiyacınız var. Bir ceza avukatı ile görüşüp vekalet vermenizi ve sizi savunmasını sağlamanızı tavsiye ediyorum.

Yaptığımın Suç Olduğunu Bilmiyordum Karım Benden Şikayetçi Olmuş

Yaptığımın Suç Olduğunu Bilmiyordum Karım Benden Şikayetçi Olmuş

Bir akşam eve içkili gelmiştim. İnternette gezinirken cinsel arzularım kabardı. Karıma sevişmek istediğimi söyledim. Gündüz kavga ettiğimiz için karım bana kırgındı. Bana “Önce istediğini söyle sonra gel yapalım de, öyle olur mu, ben yapmak istemiyorum” dedi. Ben de onu yatak odasına çekiştirip onunla birlikte oldum.

Nikahlı karımla cinsel birleşmede bulunmanın suç olduğunu bilmiyordum, karım benden şikayetçi olmuş

Sabahleyin karım eşyalarını toplayıp evi terk etti. Karım ona zorla tecavüz ettiğimi söyleyip benden şikayetçi olmuş. Ben karıma tecavüz etmedim, insan karısına nasıl tecavüz edebilir ki? Ben nikahlı karımla birlikte oldum. Polisler beni karakola götürdü, ifademi aldı. Hapis cezası alacağımı söylediler. Nikahlı karımla cinsel birleşmede bulunmanın suç olduğunu bilmiyordum. Sonuçta nikahlı karım bu, insan karısıyla cinsel birleşmede bulunamaz mı? Polisler yaptığımın suç olduğunu söylediler. Ben karımla yıllardır sevişiyorum bir şey olmadı, suç değildi. Bu defa nasıl oldu? Yaptığımın suç olduğunu bilmeden yaptım ben. Ne yapacağımı bilmiyorum. Suç olduğunu bilmediğim halde bana hapis cezası istenmesi mümkün müdür? Hapse girmek istemiyorum. Hapse girmekten çok korkuyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum. Lütfen bana yardım edin.

*

Türk Ceza Kanunu‘nun 4. maddesine göre; Ceza kanunlarını bilmemek mazeret sayılmaz. Nitekim polisler de yaptığınızın suç olduğunu ifade etmişler.

Türk Ceza Kanunu‘na göre evli olmanız o istemediği halde karınızla cinsel ilişki yaşama hakkı vermez. Böyle bir şey yaparsanız (ki yapmışsınız) Türk Ceza Kanunu‘nun 102. maddesine göre suçtur. Karınız da şikayetçi olmuş. Maalesef 18 sene hapis cezası alma riskiyle karşı karşı olduğunuz öngörülebilir. Hapse girmek istememekte haklısınız, kimse hapse girmek istemez. İyi bir savunmaya ihtiyacınız var. Bir ceza avukatı ile görüşüp vekalet vermenizi ve sizi savunmasını sağlamanızı tavsiye ediyorum.

Ergene Ceza Avukatı

Ergene Ceza Avukatı

Suç işlemek, suçun mağduru olmak tabii ki çok kötü şeyler. Ama ne yazık ki hayatın gerçekleri. Kader mahkumu kavramını hepimiz duymuşuzdur. Kader bazen insanlara öyle oyunlar oynar ki hiç ummadığı şeylerin aniden başına geldiğini görüverir insan. Kişi, kaderin oyunu, kaderin cilvesi, bir anlık hata diye tanımlanabilecek olaylar sonucunda insan kendisini bir suçun şüphelisi veya mağduru olarak bir ceza davasının içinde bulabilir.

Suç işlemek ve hapse girmek hiç bir insanın istemeyeceği bir şey şüphesiz. Özgürlük bütün canlılar için en önemli servettir. Bir kuş için kafeste olmak kadar kötü ne olabilir ki? Bir kuş kafeste olduktan sonra kafes demir olmuş, ahşap olmuş, altın olmuş, işlemeli olmuş ne fark eder ki? Kafeste olan bir kuş mutlu olabilir mi? Tabii ki hayır!

Cezaevine girmiş insanları kınamadan önce anlamaya çalışmalı insan. Acaba bu kişi ne yaşamıştır da bugün bu noktaya gelmiştir diye. Hiç kimse dünyaya suçlu olarak gelmez. Bütün insanlar dünyaya masum çocuklar olarak gelirler. Sonra büyürler ve bir şeyler olur. İşte, “Ne olmuştur?” diye düşünmek gerekir…

Bir suçun mağduru olmak ise daha da kötüdür. Bir suçun mağduru olmak insanda bütün hayatı boyunca unutamayacağı izler bırakır. Ona karşı işlenen suçun cezasız kalmamasını ister. İşte bu his, adalet hissidir. Mağdura karşı o suçu işleyen, mağdurun o acıları yaşamasına sebep olan kişinin cezalandırılması mağdurun acısını yok edemese de nispeten hafifletecektir.

Ceza davaları şüpheli ve mağdurun çıkarlarının çatıştığı davalardır. Şüpheli, özgürlüğünü kaybetmemek için ceza almamaya çalışır. Mağdur ise ona karşı işlenen ve ona zarar veren eylemi yapan kişinin cezalandırılmasını, içindeki ateşin bir nebze soğutulması için şüpheliye ceza verilmesi için uğraşır.

Ceza davalarını takip eden ceza avukatı şüphelinin müdafisi ise şüphelinin ceza almaması veya en az cezayı alması için çalışır, savunma yapar. Ceza avukatı mağdurun vekili ise şüphelinin ceza alması ve hatta en ağır cezayı alması için çalışır, savunma yapar.

Ergene‘de bir suç işlendiğine dair bir şikayet, suç ihbarı veya şüphesi oluştuğunda Ergene Cumhuriyet Savcılığı tarafından ceza soruşturması açılır. Ceza soruşturması sonunda suçun oluştuğu yönünde ciddi delillere ulaşıldığı taktirde şüpheliler aleyhine ceza davası açılacaktır.

Ergene Ceza Avukatı ve İstanbul Ceza Avukatı

Ergene Mahkemeleri (Ergene Sulh Ceza Hakimliği veya Ergene Asliye Ceza Mahkemesi veya Tekirdağ Ağır Ceza Mahkemesi)nde görülen bir ceza davasını hangi avukatlar takip etmeye yetkilidir?

Ergene‘deki Ceza Mahkemeleri‘nde açılan ceza davalarına Tekirdağ Barosu’na kayıtlı bir ceza avukatı Ergene‘de bakmaya tabii ki yetkilidir. Fakat İstanbul Barosu‘na kayıtlı olan bir ceza avukatı İstanbul‘dan gelerek de Tekirdağ Ergene‘deki ceza davasını takip edebilir. Türk hukukunda bu imkan mevcuttur. Dolayısıyla, şüpheli veya mağdur, davasını takip etmek için İstanbul‘da yaşayan ve İstanbul Barosu’na kayıtlı olan bir ceza avukatı ile çalışmayı da tercih edebilir.

Mağdur veya şüphelinin avukatını serbestçe seçebilmesi için Türkiye’deki avukatlar, farklı Baro çevrelerine bağlı il ve ilçelerde de dava takip edebilmek konusunda yetkili kılınmıştır. Bu yetki sayesinde şüpheli veya mağdur avukatını serbestçe seçmek ve belirlemek imkanına sahip olmaktadır.

Mağdur veya şüpheli bir kişi Ergene Sulh Ceza Hakimliği veya Ergene Asliye Ceza Mahkemesi veya Tekirdağ Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ceza davasını takip etmesi için Tekirdağ Barosu’na kayıtlı bir Tekirdağ Ergene ceza avukatı ile çalışmayı tercih edebilir. Veya İstanbul Barosu’na kayıtlı bir İstanbul‘dan bir ceza avukatı ile çalışmayı tercih edebilir; kanunlar buna izin vermektedir.

Çerkezköy Ceza Avukatı

Çerkezköy Ceza Avukatı

Suç işlemek, suçun mağduru olmak tabii ki çok kötü şeyler. Ama ne yazık ki hayatın gerçekleri. Kader mahkumu kavramını hepimiz duymuşuzdur. Kader bazen insanlara öyle oyunlar oynar ki hiç ummadığı şeylerin aniden başına geldiğini görüverir insan. Kişi, kaderin oyunu, kaderin cilvesi, bir anlık hata diye tanımlanabilecek olaylar sonucunda insan kendisini bir suçun şüphelisi veya mağduru olarak bir ceza davasının içinde bulabilir.

Suç işlemek ve hapse girmek hiç bir insanın istemeyeceği bir şey şüphesiz. Özgürlük bütün canlılar için en önemli servettir. Bir kuş için kafeste olmak kadar kötü ne olabilir ki? Bir kuş kafeste olduktan sonra kafes demir olmuş, ahşap olmuş, altın olmuş, işlemeli olmuş ne fark eder ki? Kafeste olan bir kuş mutlu olabilir mi? Tabii ki hayır!

Cezaevine girmiş insanları kınamadan önce anlamaya çalışmalı insan. Acaba bu kişi ne yaşamıştır da bugün bu noktaya gelmiştir diye. Hiç kimse dünyaya suçlu olarak gelmez. Bütün insanlar dünyaya masum çocuklar olarak gelirler. Sonra büyürler ve bir şeyler olur. İşte, “Ne olmuştur?” diye düşünmek gerekir…

Bir suçun mağduru olmak ise daha da kötüdür. Bir suçun mağduru olmak insanda bütün hayatı boyunca unutamayacağı izler bırakır. Ona karşı işlenen suçun cezasız kalmamasını ister. İşte bu his, adalet hissidir. Mağdura karşı o suçu işleyen, mağdurun o acıları yaşamasına sebep olan kişinin cezalandırılması mağdurun acısını yok edemese de nispeten hafifletecektir.

Ceza davaları şüpheli ve mağdurun çıkarlarının çatıştığı davalardır. Şüpheli, özgürlüğünü kaybetmemek için ceza almamaya çalışır. Mağdur ise ona karşı işlenen ve ona zarar veren eylemi yapan kişinin cezalandırılmasını, içindeki ateşin bir nebze soğutulması için şüpheliye ceza verilmesi için uğraşır.

Ceza davalarını takip eden ceza avukatı şüphelinin müdafisi ise şüphelinin ceza almaması veya en az cezayı alması için çalışır, savunma yapar. Ceza avukatı mağdurun vekili ise şüphelinin ceza alması ve hatta en ağır cezayı alması için çalışır, savunma yapar.

Çerkezköy‘de bir suç işlendiğine dair bir şikayet, suç ihbarı veya şüphesi oluştuğunda Çerkezköy Cumhuriyet Savcılığı tarafından ceza soruşturması açılır. Ceza soruşturması sonunda suçun oluştuğu yönünde ciddi delillere ulaşıldığı taktirde şüpheliler aleyhine ceza davası açılacaktır.

Çerkezköy Ceza Avukatı ve İstanbul Ceza Avukatı

Çerkezköy Mahkemeleri (Çerkezköy Sulh Ceza Hakimliği veya Çerkezköy Asliye Ceza Mahkemesi veya Tekirdağ Ağır Ceza Mahkemesi)nde görülen bir ceza davasını hangi avukatlar takip etmeye yetkilidir?

Çerkezköy’deki Ceza Mahkemeleri‘nde açılan ceza davalarına Tekirdağ Barosu’na kayıtlı bir ceza avukatı Çerkezköy‘de bakmaya tabii ki yetkilidir. Fakat İstanbul Barosu‘na kayıtlı olan bir ceza avukatı İstanbul‘dan gelerek de Tekirdağ Çerkezköy‘deki ceza davasını takip edebilir. Türk hukukunda bu imkan mevcuttur. Dolayısıyla, şüpheli veya mağdur, davasını takip etmek için İstanbul‘da yaşayan ve İstanbul Barosu’na kayıtlı olan bir ceza avukatı ile çalışmayı da tercih edebilir.

Mağdur veya şüphelinin avukatını serbestçe seçebilmesi için Türkiye’deki avukatlar, farklı Baro çevrelerine bağlı il ve ilçelerde de dava takip edebilmek konusunda yetkili kılınmıştır. Bu yetki sayesinde şüpheli veya mağdur avukatını serbestçe seçmek ve belirlemek imkanına sahip olmaktadır.

Mağdur veya şüpheli bir kişi Çerkezköy Sulh Ceza Hakimliği veya Çerkezköy Asliye Ceza Mahkemesi veya Tekirdağ Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ceza davasını takip etmesi için Tekirdağ Barosu’na kayıtlı bir Tekirdağ Çerkezköy ceza avukatı ile çalışmayı tercih edebilir. Veya İstanbul Barosu’na kayıtlı bir İstanbul‘dan bir ceza avukatı ile çalışmayı tercih edebilir; kanunlar buna izin vermektedir.

Kilis Ceza Avukatı

Kilis Ceza Avukatı

Suç işlemek, suçun mağduru olmak tabii ki çok kötü şeyler. Ama ne yazık ki hayatın gerçekleri. Kader mahkumu kavramını hepimiz duymuşuzdur. Kader bazen insanlara öyle oyunlar oynar ki hiç ummadığı şeylerin aniden başına geldiğini görüverir insan. Kişi, kaderin oyunu, kaderin cilvesi, bir anlık hata diye tanımlanabilecek olaylar sonucunda insan kendisini bir suçun şüphelisi veya mağduru olarak bir ceza davasının içinde bulabilir.

Suç işlemek ve hapse girmek hiç bir insanın istemeyeceği bir şey şüphesiz. Özgürlük bütün canlılar için en önemli servettir. Bir kuş için kafeste olmak kadar kötü ne olabilir ki? Bir kuş kafeste olduktan sonra kafes demir olmuş, ahşap olmuş, altın olmuş, işlemeli olmuş ne fark eder ki? Kafeste olan bir kuş mutlu olabilir mi? Tabii ki hayır!

Cezaevine girmiş insanları kınamadan önce anlamaya çalışmalı insan. Acaba bu kişi ne yaşamıştır da bugün bu noktaya gelmiştir diye. Hiç kimse dünyaya suçlu olarak gelmez. Bütün insanlar dünyaya masum çocuklar olarak gelirler. Sonra büyürler ve bir şeyler olur. İşte, “Ne olmuştur?” diye düşünmek gerekir…

Bir suçun mağduru olmak ise daha da kötüdür. Bir suçun mağduru olmak insanda bütün hayatı boyunca unutamayacağı izler bırakır. Ona karşı işlenen suçun cezasız kalmamasını ister. İşte bu his, adalet hissidir. Mağdura karşı o suçu işleyen, mağdurun o acıları yaşamasına sebep olan kişinin cezalandırılması mağdurun acısını yok edemese de nispeten hafifletecektir.

Ceza davaları şüpheli ve mağdurun çıkarlarının çatıştığı davalardır. Şüpheli, özgürlüğünü kaybetmemek için ceza almamaya çalışır. Mağdur ise ona karşı işlenen ve ona zarar veren eylemi yapan kişinin cezalandırılmasını, içindeki ateşin bir nebze soğutulması için şüpheliye ceza verilmesi için uğraşır.

Ceza davalarını takip eden ceza avukatı şüphelinin müdafisi ise şüphelinin ceza almaması veya en az cezayı alması için çalışır, savunma yapar. Ceza avukatı mağdurun vekili ise şüphelinin ceza alması ve hatta en ağır cezayı alması için çalışır, savunma yapar.

Kilis‘te bir suç işlendiğine dair bir şikayet, suç ihbarı veya şüphesi oluştuğunda Kilis Cumhuriyet Savcılığı tarafından ceza soruşturması açılır. Ceza soruşturması sonunda suçun oluştuğu yönünde ciddi delillere ulaşıldığı taktirde şüpheliler aleyhine ceza davası açılacaktır.

Kilis Ceza Avukatı ve İstanbul Ceza Avukatı

Kilis Mahkemeleri (Kilis Sulh Ceza Hakimliği veya Kilis Asliye Ceza Mahkemesi veya Kilis Ağır Ceza Mahkemesi)nde görülen bir ceza davasını hangi avukatlar takip etmeye yetkilidir?

Kilis‘teki Ceza Mahkemeleri‘nde açılan ceza davalarına Kilis Barosu’na kayıtlı bir ceza avukatı Kilis‘te bakmaya tabii ki yetkilidir. Fakat İstanbul Barosu‘na kayıtlı olan bir ceza avukatı İstanbul‘dan gelerek de Kilis‘teki ceza davasını takip edebilir. Türk hukukunda bu imkan mevcuttur. Dolayısıyla, şüpheli veya mağdur, davasını takip etmek için İstanbul‘da yaşayan ve İstanbul Barosu’na kayıtlı olan bir ceza avukatı ile çalışmayı da tercih edebilir.

Mağdur veya şüphelinin avukatını serbestçe seçebilmesi için Türkiye’deki avukatlar, farklı Baro çevrelerine bağlı il ve ilçelerde de dava takip edebilmek konusunda yetkili kılınmıştır. Bu yetki sayesinde şüpheli veya mağdur avukatını serbestçe seçmek ve belirlemek imkanına sahip olmaktadır.

Mağdur veya şüpheli bir kişi Kilis Sulh Ceza Hakimliği veya Kilis Asliye Ceza Mahkemesi veya Kilis Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ceza davasını takip etmesi için Kilis Barosu’na kayıtlı bir Kilis ceza avukatı ile çalışmayı tercih edebilir. Veya İstanbul Barosu’na kayıtlı bir İstanbul‘dan bir ceza avukatı ile çalışmayı tercih edebilir; kanunlar buna izin vermektedir.

"Veysel Danış'a Danış'ırsam bilirim"
diyorsanız Tıklayın