Asliye Ceza Avukatı

Asliye Ceza Avukatı

Ceza hukuku uzmanı olan ve ceza davalarına bakan avukatlarceza avukatı” olarak tanımlanmaktadır.

Ceza hukuku davalarına bakan mahkemeler Ağır Ceza Mahkemesi, Asliye Ceza Mahkemesi ve Sulh Ceza Hakimliği şeklinde üç farklı çeşide ayrılmıştır:

Asliye ceza mahkemesinin görevi kanunda şöyle tanımlanmıştır: Kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere sulh ceza hakimliği ve ağır ceza mahkemelerinin görevleri dışında kalan dava ve işlere asliye ceza mahkemelerince bakılır.

Asliye ceza mahkemeleri ceza hukukunun temel mahkemeleridir denilebilir. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere, ceza hukukuna ait bir dava veya iş sulh ceza hakimliği ve ağır ceza mahkemesinin görev alanına girmiyor ise o davaya veya işe asliye ceza mahkemesi görev alanındadır denilebilir.

Asliye ceza mahkemeleri ceza hukuku konusunda uzman mahkemelerdir. Ceza hukuku ile ilgili yargılama yaptıkları için Türk ceza kanunu, Ceza muhakemesi kanunu ve sair ceza hukuku ile ilgili mevzuata hakim uzman hukukçulardan oluşturulmuştur.

Asliye Ceza Avukatı

Kanunların suç olarak gördüğü ve işlenen bu fiillerin cezalandırılması için açılan ve ceza davalarına asliye ceza mahkemeleri baktığı için, asliye ceza mahkemelerinde görülen davaları müdafi veya vekil olarak takip eden, müvekkilini savunma görevi üstlenen avukatlar “Asliye Ceza Avukatı” veya “Asliye ceza davaları avukatı” olarak tanımlanmaktadır.

Asliye ceza mahkemeleri ceza davalarına bakan uzman mahkemeler olduğu gibi, asliye ceza avukatı olarak dava takip eden avukatların da ceza hukukunda uzman ceza avukatı olması şüphesiz yargılamanın sağlıklı ilerlemesine katkı yapacaktır.

Güvenlik kamerası taktırdı komşumuz bizi gözetliyor

Güvenlik kamerası taktırdı komşumuz bizi gözetliyor

Dairesinin kapısındaki gözetleme deliğine kamera taktırdı komşumuz bizi gözetliyor sürekli. Taktıkları şekilde kamera direkt bizim dairenin kapısına bakıyor. Bize kimin girip çıktığını görüyor ve kaydediyor. Ayrıca daire kapımızı açtığımızda dairemizin içini de görüyorlar, seyrediyorlar.

Biz bu şekilde kamera takılarak dairemizin gözetlenmesinden çok rahatsızız. Komşumuz bizi gözetliyor diye kendimizi BBG evinde (Biri Bizi Gözetliyor) programında gibi hissediyoruz. Rahatsızlığımızı komşumuza da söyledik. Kamerayı güvenlik için taktırdığını, bizi gözetlemek gibi bir niyeti olmadığını söylüyor. Ama kamerayı sökmeyi veya görüş açısını çevirmeyi de red ediyor.

Bu konuda ne yapabiliriz?

*

Komşunuzun sizi gözetleme niyeti olmadığını ifade etse de sizin daireyi görecek şekilde kamera taktırması ve kayıt yapmasının özel hayatın gizliliğini ihlal suçu oluşturuyor olabilir. Tabii buna hükmedebilmek için kamera açısı, teknik donanım ve başka detayların da incelenmesi gerekiyor; Ki bu da ceza yargılaması ile olabilir.

Özel hayatınızın gizliliğini ihlal ettiğini düşündüğünüz komşunuz hakkında ceza davası açılması için şikayetçi olabilirsiniz.

Gerekli teknik incelemelerin yapılması ve delillerin toplanması aşamalarının daha sağlıklı ilerleyebilmesi için dava için bir ceza avukatı ile görüşüp destek almanızı öneriyorum.

*

Aşağıda konu ile ilgili emsal olabilecek bir Yargıtay kararı bulabilirsiniz:

12. Ceza Dairesi 2014/3486 E. , 2014/26247 K.

“İçtihat Metni”
T.C.Tebliğname No : 12 – 2013/188978
Mahkemesi : İstanbul Anadolu 27. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 26.02.2013
Numarası : 2012/839-2013/120
Suç : Kişisel verilerin kaydedilmesi

Kişisel verilerin kaydedilmesi suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dosya içeriği, sanıkların ikrar içeren anlatımları, el koyma tutanağı, adli bilişim büro amirliği inceleme raporu ve fotoğraflara göre; sanıkların oturdukları apartman dairesinin giriş kapısı gözetleme deliğine, dış koridoru ve katılanın karşı dairesinin giriş kapısını görecek şekilde kamera taktırarak, ses ve görüntü kaydı yaptıkları olayda; sanıklar her ne kadar güvenlik amacıyla kamera taktırdıklarını savunmuş iseler de, kameranın, daire içinden yerleştirildiği ve dışarıdan farkedilemediği, katılanın evine girip çıkanları görüntüleyebildiği ve karşı daire kapısının açılmasıyla evin içini de görüntüleyebileceği, çekilen ses ve görüntülerin evin içindeki kayıt cihazı yardımı ile kayıt altına alındığı ve aynı anda da televizyon ile seyredildiği nazara alındığında ve güvenlik kamerasının karşı dairenin giriş kapısını ve kapı açıldığında içerisini görecek şekilde değil sanıkların kendi dairesinin kapı önünü görecek şekilde konumlandırılması gerektiği gözetildiğinde, savunmalara itibar edilemeyeceği, katılanın, gün içerisinde kiminle, nasıl, ne zaman görüştüğü, ne yaptığı, evine kimlerin gelip gittiği gibi hususları tespit etmek amacıyla, sürekli takip, denetim ve gözetim almak suretiyle gerçekleştirdikleri eylemin, özel yaşam alanına girdiğinde şüphe bulunmayan faaliyet kapsamında olduğu ve TCK’nın 134/1. maddesinin 1. ve 2. cümlelerine uyan özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğu gözetilmeden mahkumiyetleri yerine, suçun nitelendirilmesinde yanılgıya da düşülerek dosya kapsamıyla uyuşmayan yazılı düşüncelerle beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sinop Ceza Avukatı

Sinop Ceza Avukatı

Suç işlemek, suçun mağduru olmak tabii ki çok kötü şeyler. Ama ne yazık ki hayatın gerçekleri. Kader mahkumu kavramını hepimiz duymuşuzdur. Kader bazen insanlara öyle oyunlar oynar ki hiç ummadığı şeylerin aniden başına geldiğini görüverir insan. Kişi, kaderin oyunu, kaderin cilvesi, bir anlık hata diye tanımlanabilecek olaylar sonucunda insan kendisini bir suçun şüphelisi veya mağduru olarak bir ceza davasının içinde bulabilir.

Suç işlemek ve hapse girmek hiç bir insanın istemeyeceği bir şey şüphesiz. Özgürlük bütün canlılar için en önemli servettir. Bir kuş için kafeste olmak kadar kötü ne olabilir ki? Bir kuş kafeste olduktan sonra kafes demir olmuş, ahşap olmuş, altın olmuş, işlemeli olmuş ne fark eder ki? Kafeste olan bir kuş mutlu olabilir mi? Tabii ki hayır!

Cezaevine girmiş insanları kınamadan önce anlamaya çalışmalı insan. Acaba bu kişi ne yaşamıştır da bugün bu noktaya gelmiştir diye. Hiç kimse dünyaya suçlu olarak gelmez. Bütün insanlar dünyaya masum çocuklar olarak gelirler. Sonra büyürler ve bir şeyler olur. İşte, “Ne olmuştur?” diye düşünmek gerekir…

Bir suçun mağduru olmak ise daha da kötüdür. Bir suçun mağduru olmak insanda bütün hayatı boyunca unutamayacağı izler bırakır. Ona karşı işlenen suçun cezasız kalmamasını ister. İşte bu his, adalet hissidir. Mağdura karşı o suçu işleyen, mağdurun o acıları yaşamasına sebep olan kişinin cezalandırılması mağdurun acısını yok edemese de nispeten hafifletecektir.

Ceza davaları şüpheli ve mağdurun çıkarlarının çatıştığı davalardır. Şüpheli, özgürlüğünü kaybetmemek için ceza almamaya çalışır. Mağdur ise ona karşı işlenen ve ona zarar veren eylemi yapan kişinin cezalandırılmasını, içindeki ateşin bir nebze soğutulması için şüpheliye ceza verilmesi için uğraşır.

Ceza davalarını takip eden ceza avukatı şüphelinin müdafisi ise şüphelinin ceza almaması veya en az cezayı alması için çalışır, savunma yapar. Ceza avukatı mağdurun vekili ise şüphelinin ceza alması ve hatta en ağır cezayı alması için çalışır, savunma yapar.

Sinop‘ta bir suç işlendiğine dair bir şikayet, suç ihbarı veya şüphesi oluştuğunda Sinop Cumhuriyet Savcılığı tarafından ceza soruşturması açılır. Ceza soruşturması sonunda suçun oluştuğu yönünde ciddi delillere ulaşıldığı taktirde şüpheliler aleyhine ceza davası açılacaktır.

Sinop Ceza Avukatı ve İstanbul Ceza Avukatı

Sinop Mahkemeleri (Sinop Sulh Ceza Hakimliği veya Sinop Asliye Ceza Mahkemesi veya Sinop Ağır Ceza Mahkemesi)nde görülen bir ceza davasını hangi avukatlar takip etmeye yetkilidir?

Sinop’taki Ceza Mahkemeleri‘nde açılan ceza davalarına Sinop Barosu’na kayıtlı bir ceza avukatı Sinop‘ta bakmaya tabii ki yetkilidir. Fakat İstanbul Barosu‘na kayıtlı olan bir ceza avukatı İstanbul‘dan gelerek de Sinop‘taki ceza davasını takip edebilir. Türk hukukunda bu imkan mevcuttur. Dolayısıyla, şüpheli veya mağdur, davasını takip etmek için İstanbul‘da yaşayan ve İstanbul Barosu’na kayıtlı olan bir ceza avukatı ile çalışmayı da tercih edebilir.

Mağdur veya şüphelinin avukatını serbestçe seçebilmesi için Türkiye’deki avukatlar, farklı Baro çevrelerine bağlı il ve ilçelerde de dava takip edebilmek konusunda yetkili kılınmıştır. Bu yetki sayesinde şüpheli veya mağdur avukatını serbestçe seçmek ve belirlemek imkanına sahip olmaktadır.

Mağdur veya şüpheli bir kişi Sinop Sulh Ceza Hakimliği veya Sinop Asliye Ceza Mahkemesi veya Sinop Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ceza davasını takip etmesi için Sinop Barosu’na kayıtlı bir Sinop ceza avukatı ile çalışmayı tercih edebilir. Veya İstanbul Barosu’na kayıtlı bir İstanbul‘dan bir ceza avukatı ile çalışmayı tercih edebilir; kanunlar buna izin vermektedir.

Ağır Ceza Avukatı

Ağır Ceza Avukatı

Ağır ceza mahkemelerinde görülen davaları takip eden avukatlar halk tarafından “Ağır ceza avukatı” olarak tanımlanmaktır. Ceza hukuku uzmanı olan ve ceza davalarına bakan avukatlar ise “ceza avukatı” olarak tanımlanmaktadır.

Ceza hukuku davalarına bakan mahkemeler Ağır Ceza Mahkemesi, Asliye Ceza Mahkemesi ve Sulh Ceza Hakimliği şeklinde üç farklı çeşide ayrılmıştır:

Ağır ceza mahkemeleri devletin “ağır suç” olarak gördüğü bazı fiillerin davalarına bakmak amacıyla kurulmuş konularında uzman mahkemelerdir. Kanunların özel olarak tanımladığı bazı suçlar dolayısıyla açılan davalar ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir.

Kanunların ağır suçlar olarak gördüğü ve daha ağır cezalar öngördüğü bazı fiiller için açılan ve ağır ceza mahkemelerinde müdafi veya vekil olarak müvekkilini savunma görevi üstlenen avukatlar da “Ağır Ceza Avukatı” veya “Ağır ceza davaları avukatı” olarak tanımlanmaktadır.

Ağır ceza mahkemeleri ağır cezalara bakan uzman mahkemeler olduğu gibi, ağır ceza avukatı olarak dava takip eden avukatların da ceza hukukunda uzman bir ceza avukatı olması yargılamanın sağlıklı ilerlemesine katkı yapacaktır.

İş Arkadaşının Cinsel Taciz Yapması

İş Arkadaşının Cinsel Taciz Yapması

Aynı iş yerinde çalıştığımız iş arkadaşım akşam iş çıkışında benim evin orada işi olduğunu beni bırakabileceğini söyledi. Tamam dedim. Yolda giderken yol kenarındaki çay bahçesinde bir çay içelim dedi. Olur dedim.

Çay bahçesinde otururken beni çok beğendiğini, göğüslerimin onu çok tahrik ettiğini, iş yerindeyken göğüslerime bakmaktan iş yapamadığını söyledi. Hatta şu anda da ereksiyon haldeyim deyip elimi tutup sertleşmiş erkeklik organına götürdü. Ben çok rahatsız oldum. Hemen elimi çektim ve masadan kalktım. Bir taksi çevirip eve gittim.

Bana bu yaptıklarını hiç unutamıyorum. Onu her gün iş yerimde görmeye de dayanamıyorum. Böyle bir ahlaksızla aynı işyerinde çalışmak beni çok huzursuz ediyor. Ama onun ahlaksızlığı yüzünden çok memnun olduğum işimi kaybetmek de istemiyorum. Zaten yaptığı terbiyesizlik yanına kalmasın istiyorum. Onu şikayet etmek istiyorum. Ama elimde hiç delil yok. Onu şikayet edersem bana yaptıklarını nasıl ispat edebilirim diye düşünüyorum.

Sizce ne yapmam gerekir? Bir yol göstermenizi rica ediyorum.

*

Öncelikle belirtelim ki iş arkadaşının cinsel taciz yapması Türk Ceza Kanunu‘nun 102. maddesine göre suç oluşturuyor. Bir ceza avukatı ile görüşüp vekalet vermenizi ve sizi savunmasını sağlamanızı tavsiye ediyorum.

Anlaşacağınız ceza avukatı olanların nasıl ispat edileceği, size bu ahlaksızlığı yapan kişinin nasıl cezalandırılacağı hakkında size danışmanlık da yapacaktır.

Ben şikayetçi olduğunuz taktirde çok büyük bir ihtimalle ceza alacağı kanaatindeyim.

Burdur Ceza Avukatı

Burdur Ceza Avukatı

Suç işlemek, suçun mağduru olmak tabii ki çok kötü şeyler. Ama ne yazık ki hayatın gerçekleri. Kader mahkumu kavramını hepimiz duymuşuzdur. Kader bazen insanlara öyle oyunlar oynar ki hiç ummadığı şeylerin aniden başına geldiğini görüverir insan. Kişi, kaderin oyunu, kaderin cilvesi, bir anlık hata diye tanımlanabilecek olaylar sonucunda insan kendisini bir suçun şüphelisi veya mağduru olarak bir ceza davasının içinde bulabilir.

Suç işlemek ve hapse girmek hiç bir insanın istemeyeceği bir şey şüphesiz. Özgürlük bütün canlılar için en önemli servettir. Bir kuş için kafeste olmak kadar kötü ne olabilir ki? Bir kuş kafeste olduktan sonra kafes demir olmuş, ahşap olmuş, altın olmuş, işlemeli olmuş ne fark eder ki? Kafeste olan bir kuş mutlu olabilir mi? Tabii ki hayır!

Cezaevine girmiş insanları kınamadan önce anlamaya çalışmalı insan. Acaba bu kişi ne yaşamıştır da bugün bu noktaya gelmiştir diye. Hiç kimse dünyaya suçlu olarak gelmez. Bütün insanlar dünyaya masum çocuklar olarak gelirler. Sonra büyürler ve bir şeyler olur. İşte, “Ne olmuştur?” diye düşünmek gerekir…

Bir suçun mağduru olmak ise daha da kötüdür. Bir suçun mağduru olmak insanda bütün hayatı boyunca unutamayacağı izler bırakır. Ona karşı işlenen suçun cezasız kalmamasını ister. İşte bu his, adalet hissidir. Mağdura karşı o suçu işleyen, mağdurun o acıları yaşamasına sebep olan kişinin cezalandırılması mağdurun acısını yok edemese de nispeten hafifletecektir.

Ceza davaları şüpheli ve mağdurun çıkarlarının çatıştığı davalardır. Şüpheli, özgürlüğünü kaybetmemek için ceza almamaya çalışır. Mağdur ise ona karşı işlenen ve ona zarar veren eylemi yapan kişinin cezalandırılmasını, içindeki ateşin bir nebze soğutulması için şüpheliye ceza verilmesi için uğraşır.

Ceza davalarını takip eden ceza avukatı şüphelinin müdafisi ise şüphelinin ceza almaması veya en az cezayı alması için çalışır, savunma yapar. Ceza avukatı mağdurun vekili ise şüphelinin ceza alması ve hatta en ağır cezayı alması için çalışır, savunma yapar.

Burdur‘da bir suç işlendiğine dair bir şikayet, suç ihbarı veya şüphesi oluştuğunda Burdur Cumhuriyet Savcılığı tarafından ceza soruşturması açılır. Ceza soruşturması sonunda suçun oluştuğu yönünde ciddi delillere ulaşıldığı taktirde şüpheliler aleyhine ceza davası açılacaktır.

Burdur Ceza Avukatı ve İstanbul Ceza Avukatı

Burdur Mahkemeleri (Burdur Sulh Ceza Hakimliği veya Burdur Asliye Ceza Mahkemesi veya Burdur Ağır Ceza Mahkemesi)nde görülen bir ceza davasını hangi avukatlar takip etmeye yetkilidir?

Burdur’daki Ceza Mahkemeleri‘nde açılan ceza davalarına Burdur Barosu’na kayıtlı bir ceza avukatı Burdur‘da bakmaya tabii ki yetkilidir. Fakat İstanbul Barosu‘na kayıtlı olan bir ceza avukatı İstanbul‘dan gelerek de Burdur‘daki ceza davasını takip edebilir. Türk hukukunda bu imkan mevcuttur. Dolayısıyla, şüpheli veya mağdur, davasını takip etmek için İstanbul‘da yaşayan ve İstanbul Barosu’na kayıtlı olan bir ceza avukatı ile çalışmayı da tercih edebilir.

Mağdur veya şüphelinin avukatını serbestçe seçebilmesi için Türkiye’deki avukatlar, farklı Baro çevrelerine bağlı il ve ilçelerde de dava takip edebilmek konusunda yetkili kılınmıştır. Bu yetki sayesinde şüpheli veya mağdur avukatını serbestçe seçmek ve belirlemek imkanına sahip olmaktadır.

Mağdur veya şüpheli bir kişi Burdur Sulh Ceza Hakimliği veya Burdur Asliye Ceza Mahkemesi veya Burdur Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ceza davasını takip etmesi için Burdur Barosu’na kayıtlı bir Burdur ceza avukatı ile çalışmayı tercih edebilir. Veya İstanbul Barosu’na kayıtlı bir İstanbul‘dan bir ceza avukatı ile çalışmayı tercih edebilir; kanunlar buna izin vermektedir.

Bayram tatili ücretleri

Bayram tatili ücretleri

Eski çalıştığım işyerinde bayram tatillerinde hep çalışıyorduk. Ben o zaman bayram tatillerinde ek ücret almam gerektiğini bilmiyordum. Böyle bir hakkım olduğunu yeni öğrendim.

6 yıl öncesinde çalıştığım bayram tatili ücretleri için başvurursam alma şansım var mı?

*

Bayram tatili alacaklarının zamanaşımı süresi 5 yıldır.

Zamanaşımı süresini dolduğundan bu hakkınız için dava açma hakkınızı maalesef kaybetmişsiniz.

Evlilik içi tecavüz nedir

Evlilik içi tecavüz nedir

Evlilik içi tecavüz eşlerden birinin (genellikle erkeğin) diğer eş istemediği halde onu cinsel tatmin aracı olarak kullanmasıdır.

Evli olan eşlerden birisinin (ki pratikte bu genellikle erkek eş oluyor) diğer eşi cinsel ilişkiye zorlaması yakın döneme kadar Türk hukukunda suç sayılmıyordu.

2005 senesinde yürürlüğe giren yeni Türk ceza kanunu ile evli olsalar bile diğer eşle isteği dışında cinsel eylemde bulunmak suç olarak kabul edildi.

Kaç çeşit hapis cezası vardır

Kaç çeşit hapis cezası vardır

Müebbet, ağırlaştırılmış müebbed falan şeklinde farklı hapis cezaları isimleri duyuyorum. Kaç çeşit hapis cezası var ki?

*

Hapis cezaları Türk Ceza Kanunu’nun 46, 47, 48 ve 49. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre 3 farklı hapis cezası şekli vardır:

a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası; hükümlünün hayatı boyunca devam eder.
Kanun ve Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikte belirtilen sıkı güvenlik rejimine göre çektirilir.

b) Müebbet hapis cezası
Müebbet hapis cezası, hükümlünün hayatı boyunca devam eder.

c) Süreli hapis cezası
Süreli hapis cezası, kanunda aksi belirtilmeyen hallerde bir aydan az, yirmi yıldan fazla olamaz.

d) Kısa süreli hapis cezası
Hükmedilen bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, kısa süreli hapis cezasıdır.

Mahkum Ölürse Hapis Cezası Ne Olur

Mahkum Ölürse Hapis Cezası Ne Olur

Babam kasten yaralama suçundan 3 sene hapis cezası almıştı. Babam geçen ay vefat etti. Hapis cezası ne olacak? Ne yapmamız gerekiyor?

*

Türk Ceza Kanunu‘nun 64. maddesine göre; Hükümlünün ölümü hapis ve henüz infaz edilmemiş adli para cezalarını ortadan kaldırır.

Mahkemeye babanızın vefat ettiğini bildirmeniz için dilekçe vermeniz gerekiyor. Mahkeme babanızın hapis cezasının ortadan kaldırılmasına karar verecektir.

"Veysel Danış'a Danış'ırsam bilirim"
diyorsanız Tıklayın