Sevgilim hamile kalınca iftira attı

Sevgilim hamile kalınca iftira attı

İki katlı ufak bir binada oturuyoruz. Alt katımızdaki dairede oturan komşumuz bir suçtan 10 sene hapis cezası aldığı için cezaevine girdi. Kocası hapse girdiği için iki çocuğuyla ortada kalan komşuma yardımcı olmak için akşam iş dönüşü eve çıkmadan önce komşuma uğrayıp bir ihtiyaçları olup olmadığını soruyordum.

İnanın ilk zamanlarda içimde hiç kötü bir niyet yoktu sadece kadına ve çocuklarına yardım etmeye çalışıyordum. Ama gide gele komşum kadınla aramızda önce duygusal bir bağ oluştu. Sonra da aramızda ilişki başladı. Kocasıyla evliliği zaten sorunluydu. Kocası içeri girince de evliliğini kafasında bitirdiğini söylüyordu.

Aramızda ilişki başlayınca gün ortasında işten izin alıp komşumun evine gitmeye başladım. Hafta içi çocuklar okulda olduğu için rahat oluyordu. Hafta sonları da ben gittiğimde çocukları oyun oynamaları için sokağa çıkarıyordu.

O kocasından, ben karımdan boşanıp evlenmeyi planlıyorduk. İlişkimiz bu şekilde iki sene kadar devam etti. Her şey çok güzeldi. Ama bir gün aniden kapıma polis geldi. Meğerse bana tecavüz etti diye beni şikayet etmiş.

Ben sana tecavüz etmedim ki, her şeyi isteyerek yapmadık mı, neden bana iftira attın diye sordum. Adetinin geciktiğini, gebelik testi yapınca hamile olduğunu öğrendiğini, kocasının onu aldattığını öğrenirse onu da beni de öldürmesinden korktuğunu, zorla yaptı demekten başka çaresi olmadığını söyledi.

Tamam evli olduğum halde evli bir kadınla ilişki kurmam yanlıştı ama ben zorla hiç bir şey yapmadım. Onu hiç zorlamadım. Hatta ilk başlarda ona yanaşmam için o bana cesaret verdi. Ama zora girince kendini kurtarmak için bana iftira attı. Şimdi hakkımda ceza davası açıldı. Ne yapacağımı bilmiyorum. Lütfen bana yardımcı olun.

*

Bir yanlış, başka bir çok yanlışa sebep olmuş. İşler bir anda sizin hiç hesap etmediğiniz noktalara gitmiş maalesef. Oldukça zor bir durumda olduğunuz anlaşılıyor.

Tabii bir soruya cevap vererek bu sorununuzun çözülemeyeceğinin siz de farkındasınızdır. İyi bir savunmaya ihtiyacınız var. İyi bir savunma yapmadığınız taktirde hapis cezası alma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunuzu bilmeniz yararınıza olacaktır.

Müşteki ile aranızdaki cinsel ilişkilerin karşılıklı rıza ile gerçekleştiğini ispat etmeniz yararlı olacaktır. Bir ceza avukatı ile görüşüp vekalet vermenizi ve sizi savunmasını sağlamanızı tavsiye ediyorum.

Konu ile ilgili emsal olabilecek bir Yargıtay kararını aşağıda bulabilirsiniz:

14. Ceza Dairesi 2012/1370 E. , 2014/775 K.

“İçtihat Metni”
Tebliğname No : 5 – 2010/239213

Nitelikli cinsel saldırı suçundan sanık M.. U..’nun bozma üzerine yapılan yargılaması sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetine dair Ç. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 01.04.2010 gün ve 2010/12 Esas, 2010/35 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya kapsamından; sanığın, mağdurenin eşinin abisi olup, mağdurenin eşinin adam öldürme suçundan yaklaşık 5 yıldır cezaevinde bulunduğu, mağdurenin Ç.. K..de kayınbabasının evinde oturduğu, evin iki katlı olup mağdurenin üst katta ikamet ettiği, kayınbaba ve kayınvalidesinin vefatından sonra sanığın 3-4 ay süreyle bazen eşi ile bazen de tek başına gelip bu evin alt katında kaldığı, mağdurenin test yaptırıp hamile olduğunu anlayınca ablası tanık D.’ya telefon açarak sanığın cinsel saldırıda bulunduğunu ve hamile kaldığını bildirdiği, onun da kardeşi olan tanık A.’i arayarak durumdan haberdar ettiği ve bu tanıkların köye gelerek mağdureyi kürtaj için Ç. Devlet Hastanesine götürdükleri, tanık doktor E..B..’nun geçerli sağlık nedenleri olmadığı sürece kürtaj yapılamayacağını bildirmesine rağmen mağdurenin ısrarcı olduğu, bunun üzerine abisi tanık Adem’in de doktorla konuşarak, mağdurenin eşinin cezaevinde olduğunu, sanığın tecavüzüne uğradığını bu nedenle kürtaj yapmasını ısrarla istediği, tanık doktorun da böyle bir durum varsa savcılığa müracaata bulunmalarını telkin etmesi üzerine 09.01.2007 günü mağdurenin savcılığa başvurduğu olayda; mağdurenin, sanığın 09.01.2007 gününden yaklaşık 2-2, 5 ay önce tehdit ederek ırzına geçtiğini, bu ilk olaydan sonra da beraber olduklarını, toplam 4 defa ilişkiye girdiklerini, bu ilişkilerin hepsinin zorla gerçekleştiğini, ilişkiler sırasında sanığın kendisini döverek direncini kırdığını ve bu şekilde ırzına geçtiğini belirtmiş ise de; Çankırı Cumhuriyet Başsavcılığının 2006/2745 soruşturma nolu dosyasında mağdurenin 06.10.2006 tarihinde Jandarmaya müracaat ile bir gün önce traktör kasasını komşuya vermesi nedeni ile sanığın kendisini darp ettiğini belirterek şikâyetçi olduğu, alınan doktor raporuna göre basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığının anlaşıldığı, mağdurenin 28.11.2006 tarihinde yaralama olayı ile ilgili Cumhuriyet Savcılığına müracaat ile şikâyetinden vazgeçtiğini belirttiği, bu mürücaatları sırasında cinsel saldırıya uğradığına ilişkin şikâyette bulunma olanağı var iken cinsel saldırı eylemlerinden hiçbir şekilde sözetmediği, mağdurenin kızı Ayşe’nin de beyanlarında sanığın evlerine geldiği zamanlarda kendisini ve kardeşini dövdükten sonra kapıyı kilitleyip annesi ile birlikte içeride olduklarını ancak ne yaptıklarını görmediğini beyan etmesine rağmen sanığın bu sırada annesini de darp ettiğine veya annesinin bağırıp, yardım istediğine dair herhangi bir anlatımda bulunmadığı gözetildiğinde; eşi uzun süredir cezaevinde olan mağdurenin, sanıkla girdiği cinsel ilişkiler sonucu hamile kaldığını anlamasından sonra, zorla ırzına geçildiğine dair iddialarının kendisini, eşine ve ailesine çevresine karşı haklı çıkarma gayretine bağlı olabileceği ayrıca Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesinin 21.03.2007 günlü raporuna göre sanığın, doğan bebeğin babası olduğu kesin olarak tespit edilmesine rağmen, mağdure ile hiçbir şekilde cinsel ilişkiye girmediğini ifade etmiş ise de, bu durumun mağdurenin yengesi olması münasebetiyle ailevi, toplumsal yönden ahlaken kaldığı zor durumdan kurtulmaya yönelik savunma niteliğinde olduğu, bu itibarla sanığın eylemini cebir veya tehdit ile gerçekleştirdiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği nazara alınarak atılı suçtan beraati yerine mahkûmiyetine hükmolunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yaptığımın Suç Olduğunu Bilmiyordum Ceza Alır mıyım

Yaptığımın Suç Olduğunu Bilmiyordum Ceza Alır mıyım

Ben xxx yaptım. Yaptığımın suç olduğunu bilmiyordum.

Ama savcılık hakkımda soruşturma açmış. Hapis cezası almam için hakkımda iddianame düzenlenmiş ve ceza davası açılmış. Yaptığımın suç olduğunu bilmeden yaptım ben. Suç olduğunu bilmediğim halde bana hapis cezası istenmesi mümkün müdür?

Hapse girmek istemiyorum. Hapse girmekten çok korkuyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum. Lütfen bana yardım edin.

*

Türk Ceza Kanunu‘nun 4. maddesine göre; Ceza kanunlarını bilmemek mazeret sayılmaz.

Nitekim savcı da bu sebeple hakkınızda xxx suçundan hapis cezası ile cezalandırılmanız için ceza davası açmış.

Hapse girmek istememekte haklısınız, kimse hapse girmek istemez. İyi bir savunmaya ihtiyacınız var. Bir ceza avukatı ile görüşüp vekalet vermenizi ve sizi savunmasını sağlamanızı tavsiye ediyorum.

Ağır Ceza Avukatı

Ağır Ceza Avukatı

Ağır ceza mahkemelerinde görülen davaları takip eden avukatlar halk tarafından “Ağır ceza avukatı” olarak tanımlanmaktır. Ceza hukuku uzmanı olan ve ceza davalarına bakan avukatlar ise “ceza avukatı” olarak tanımlanmaktadır.

Ceza hukuku davalarına bakan mahkemeler Ağır Ceza Mahkemesi, Asliye Ceza Mahkemesi ve Sulh Ceza Hakimliği şeklinde üç farklı çeşide ayrılmıştır:

Ağır ceza mahkemeleri devletin “ağır suç” olarak gördüğü bazı fiillerin davalarına bakmak amacıyla kurulmuş konularında uzman mahkemelerdir. Kanunların özel olarak tanımladığı bazı suçlar dolayısıyla açılan davalar ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir.

Kanunların ağır suçlar olarak gördüğü ve daha ağır cezalar öngördüğü bazı fiiller için açılan ve ağır ceza mahkemelerinde müdafi veya vekil olarak müvekkilini savunma görevi üstlenen avukatlar da “Ağır Ceza Avukatı” veya “Ağır ceza davaları avukatı” olarak tanımlanmaktadır.

Ağır ceza mahkemeleri ağır cezalara bakan uzman mahkemeler olduğu gibi, ağır ceza avukatı olarak dava takip eden avukatların da ceza hukukunda uzman bir ceza avukatı olması yargılamanın sağlıklı ilerlemesine katkı yapacaktır.

Kaç çeşit hapis cezası vardır

Kaç çeşit hapis cezası vardır

Müebbet, ağırlaştırılmış müebbed falan şeklinde farklı hapis cezaları isimleri duyuyorum. Kaç çeşit hapis cezası var ki?

*

Hapis cezaları Türk Ceza Kanunu‘nun 46, 47, 48 ve 49. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre 3 farklı hapis cezası şekli vardır:

a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası; hükümlünün hayatı boyunca devam eder.
Kanun ve Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikte belirtilen sıkı güvenlik rejimine göre çektirilir.

b) Müebbet hapis cezası
Müebbet hapis cezası, hükümlünün hayatı boyunca devam eder.

c) Süreli hapis cezası
Süreli hapis cezası, kanunda aksi belirtilmeyen hallerde bir aydan az, yirmi yıldan fazla olamaz.

d) Kısa süreli hapis cezası
Hükmedilen bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, kısa süreli hapis cezasıdır.

Mahkum Ölürse Hapis Cezası Ne Olur

Mahkum Ölürse Hapis Cezası Ne Olur

Babam kasten yaralama suçundan 3 sene hapis cezası almıştı. Babam geçen ay vefat etti. Hapis cezası ne olacak? Ne yapmamız gerekiyor?

*

Türk Ceza Kanunu‘nun 64. maddesine göre; Hükümlünün ölümü hapis ve henüz infaz edilmemiş adli para cezalarını ortadan kaldırır.

Mahkemeye babanızın vefat ettiğini bildirmeniz için dilekçe vermeniz gerekiyor. Mahkeme babanızın hapis cezasının ortadan kaldırılmasına karar verecektir.

Trafik Kazası Taksirle Yaralama Cezası

Trafik Kazası Taksirle Yaralama Cezası

Geçen sene trafik kazası geçirdim. Yolda karşıdan karşıya geçen yayaya çarptım. Çok şükür ölüm olmadı, ama yaralandı. Benim de arabam hasar gördü. Çarptığım kişi bir süre hastanede yattı sonra taburcu oldu hayatına devam etti. Sadece ayağından biraz topallayarak yürüyor artık.

Bana ceza mahkemesinden kağıt geldi, bana dava açılmış. Ben ona isteyerek çarpmadım sonuçta kazaydı. Şimdi bana hapis cezası isteniyor. Bir anlık hatam yüzünden hapse girmek istemiyorum. Ne yapmamı önerirsiniz.

*

Öncelikle iki tarafa da geçmiş olsun dileklerimi belirtiyorum.

Sizin de belirttiğiniz gibi sonuçta adı üstünde: Kaza… İsteyerek yapılmış bir şey değil.

Bununla beraber şu da bir gerçek ki kaza ile de olsa birisinin yaralanmasına ve zarar görmesine sebep olmuşsunuz. Daha kötüsü çarptığınız kişinin kazadan sonra topallayarak yürümeye başladığını belirttiğinize göre sakat kalmasına sebebiyet vermişsiniz gibi görünüyor. Bu sebeple aleyhinize dava açılması normal bir durum.

Trafik kazası taksirle yaralama cezası Türk Ceza Kanunu‘da düzenlenmiştir. Türk ceza kanununun 89. maddesine göre iki yıla kadar hapis cezası alma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunuzu bilmeniz yararınıza olacaktır. İyi bir savunmaya ihtiyacınız var. Bir ceza avukatı ile görüşüp vekalet vermenizi ve sizi savunmasını sağlamanızı tavsiye ediyorum.

Yaptığımın Suç Olduğunu Bilmiyordum Karım Benden Şikayetçi Olmuş

Yaptığımın Suç Olduğunu Bilmiyordum Karım Benden Şikayetçi Olmuş

Bir akşam eve içkili gelmiştim. İnternette gezinirken cinsel arzularım kabardı. Karıma sevişmek istediğimi söyledim. Gündüz kavga ettiğimiz için karım bana kırgındı. Bana “Önce istediğini söyle sonra gel yapalım de, öyle olur mu, ben yapmak istemiyorum” dedi. Ben de onu yatak odasına çekiştirip onunla birlikte oldum.

Nikahlı karımla cinsel birleşmede bulunmanın suç olduğunu bilmiyordum, karım benden şikayetçi olmuş

Sabahleyin karım eşyalarını toplayıp evi terk etti. Karım ona zorla tecavüz ettiğimi söyleyip benden şikayetçi olmuş. Ben karıma tecavüz etmedim, insan karısına nasıl tecavüz edebilir ki? Ben nikahlı karımla birlikte oldum. Polisler beni karakola götürdü, ifademi aldı. Hapis cezası alacağımı söylediler. Nikahlı karımla cinsel birleşmede bulunmanın suç olduğunu bilmiyordum. Sonuçta nikahlı karım bu, insan karısıyla cinsel birleşmede bulunamaz mı? Polisler yaptığımın suç olduğunu söylediler. Ben karımla yıllardır sevişiyorum bir şey olmadı, suç değildi. Bu defa nasıl oldu? Yaptığımın suç olduğunu bilmeden yaptım ben. Ne yapacağımı bilmiyorum. Suç olduğunu bilmediğim halde bana hapis cezası istenmesi mümkün müdür? Hapse girmek istemiyorum. Hapse girmekten çok korkuyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum. Lütfen bana yardım edin.

*

Türk Ceza Kanunu‘nun 4. maddesine göre; Ceza kanunlarını bilmemek mazeret sayılmaz. Nitekim polisler de yaptığınızın suç olduğunu ifade etmişler.

Türk Ceza Kanunu‘na göre evli olmanız o istemediği halde karınızla cinsel ilişki yaşama hakkı vermez. Böyle bir şey yaparsanız (ki yapmışsınız) Türk Ceza Kanunu‘nun 102. maddesine göre suçtur. Karınız da şikayetçi olmuş. Maalesef 18 sene hapis cezası alma riskiyle karşı karşı olduğunuz öngörülebilir. Hapse girmek istememekte haklısınız, kimse hapse girmek istemez. İyi bir savunmaya ihtiyacınız var. Bir ceza avukatı ile görüşüp vekalet vermenizi ve sizi savunmasını sağlamanızı tavsiye ediyorum.

Asliye Ceza Mahkemesi Hangi Davalara Bakar?

Asliye Ceza Mahkemesi Hangi Davalara Bakar?

Asliye ceza mahkemesi hangi davalara bakar diye soran birine, yıllardır ceza yargılamasıyla iç içe olan bir hukukçu olarak net ve sade bir dille açıklama yapma gereği hissediyorum. Çünkü bu soru, özellikle adli süreçlerle ilk defa karşılaşan vatandaşların en çok merak ettiği konular arasında yer alıyor.

Asliye ceza mahkemeleri, Türkiye‘deki ceza yargı sisteminin temel taşlarından biridir. Bu mahkemeler, sulh ceza hakimliği ile ağır ceza mahkemesi arasında yer alır. Görev alanı, genellikle daha hafif suçlar olarak tanımlanabilecek ama yine de ciddi yaptırımlar doğurabilen fiilleri kapsar.

Asliye ceza mahkemesinde görülen davalar

Hangi suçlara baktığına gelince; Sulh ceza hakimliği ve ağır ceza mahkemelerinin görevleri dışında kalan dava ve işlere asliye ceza mahkemelerince bakılır.

Genel olarak üç aydan fazla hapis cezası gerektiren ancak ağır ceza mahkemesinin görev alanına girmeyen suçlar asliye ceza mahkemesinin konusudur. Bu kapsamda örneğin; hakaret, tehdit, yaralama (basit yaralama), mala zarar verme, hırsızlık (basit nitelikli), resmi belgede sahtecilik, güveni kötüye kullanma gibi suçlar bu mahkemelerin yetki alanına girer. Taksirle adam yaralama, iş kazalarına ilişkin bazı cezai sorumluluklar ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu da yine bu kapsamda değerlendirilir.

Ağır ceza mahkemesinin görevine giren kasten öldürme, cinsel saldırı gibi ağır suçlar hariç olmak üzere, ceza kanunumuzda düzenlenen pek çok fiil asliye cezada görülür. Bu noktada dikkat edilmesi gereken, suçun niteliği kadar, kanunda öngörülen ceza miktarıdır. Mahkemenin görevi, doğrudan suçun adıyla değil, kanunda öngörülen yaptırımla belirlenir.

Ceza avukatı olarak birçok müvekkilime bu süreçlerde eşlik ettim. Davaların seyri, doğru bir hukuki stratejiyle önemli ölçüde değişebilir. Asliye cezada görülen davalar, ilk bakışta basit gibi görünse de, birçok teknik ayrıntı ve hak kaybına yol açabilecek süreç barındırır. Bu nedenle, iyi bir ceza avukatı desteği almak, davanın gidişatı açısından kritik önemdedir.

Son olarak şunu söylemeliyim ki; asliye ceza mahkemesinde görülen davalar her ne kadar daha hafif cezaları kapsasa da, sonuçları bireyin sabıka kaydına işleyebilir ve ileride birçok alanda sorun oluşturabilir. Bu nedenle yargı sürecinin ciddiyetle ele alınması ve hukuki danışmanlık alınması büyük önem taşır.

Avukat Veysel Danış

Genel af ne demektir

Genel af ne demektir, etkileri neler olur, genel af ilan edilince hapis cezaları kalkar mı?

Genel af, hukuk sistemimizde, hükümetin belirli suçlara ilişkin ceza infazlarını kaldırması veya hafifletmesi anlamına gelir. Genel af, Türk Ceza Kanunu’nun 65. maddesi ile düzenlenmiştir. Bu madde, genel affın etkilerini ve kapsamını belirler. Genel af ilan edildiğinde, kamu davası düşer, hükmolunan cezalar ise bütün neticeleri ile birlikte ortadan kalkar. Yani, bir ceza hükmü verilmişse, bu hüküm tamamen ortadan kalkar, hükümlü kişi serbest kalabilir.

Af kanunlarının bu etkileri sebebiyle yargılanması devam eden şüphelilerin ceza avukatı ile hemen hemen her görüşmede sordukları sorudur “af çıkmaz mı avukat bey?” sorusu.

Hüküm verilip hapis cezası alan ve cezasının infazı için cezaevine alınan hükümlülerde ise soru değişir ve kapsamı artar; soruya hükümlünün aile fertleri de katılmıştır artık. Hapis cezasını çeken hükümlü ve aile fertleri sık sık ceza avukatı ile temas ederler ve umutla “Ne zaman af çıkacak?” sorusunu sorarlar. Bu soruya cevap vermek, o insanların umudunu kırmadan “af çıkmadı” demek ne kadar zordur, ancak bir ceza avukatı bilebilir! Umut, çaresizlerin son ümidi değil midir?

Genel Af İlan Edildiğinde Hapis Cezaları Kalkar Mı?

Türk Ceza Kanunu’na göre, genel af ilan edildiğinde, hapis cezaları tamamen ortadan kalkabilir. Bu durumda, af kapsamına giren kişiler serbest kalır. Hangi suçların af kapsamında olduğu, genel af kararını veren kanunda belirtilir. Yalnızca belirli suçlar ve suçlular için olabileceği gibi, bütün hükümlüler için geçerli olabilir. Bazı suçlar ve suçlular af kapsamı dışında bırakılabilir. Bu nedenle, genel af ilan edilmeden önce hangi suçların ve suçluların af kapsamına alındığı, detaylı bir şekilde af kanununda belirtilir.

Genel Af Ne Demektir, Etkileri Neler Olur? Genel af sonrası suçluların durumu nedir?

Genel af ilan edildiğinde, bir ceza hükmü verilmiş olan kişilere yönelik infaz işlemleri sona erer. Örneğin, bir kişi hapis cezası almış ve cezasını infaz ediyorsa, genel af ile birlikte bu kişinin cezası son bulur ve kişi serbest kalır. Bu durum, cezaevindeki kalabalıklaşmayı engellemeyi ve/veya toplumsal barışı sağlamak amacıyla yapılabilir.

Özellikle tekrarlanan suçlarda, genel af, suçluların yeniden topluma kazandırılması için bir fırsat olabilir. Cezaevindeki kalabalıklaşmayı engellemeyi ve cezaların işlevselliğini sağlamak adına yapılan bir adım olarak da değerlendirilebilir. Ancak, her ne kadar toplumsal düzeni sağlamayı hedeflese de, bazı eleştiriler de mevcuttur. Suçluların affedilmesinin toplumsal güvenliği tehlikeye atabileceği düşünülmektedir.

Ancak, genel af yalnızca belirli suçları kapsayabilir. Türk Ceza Kanunu‘nun 65. maddesi doğrultusunda, affın kapsamına giren suçlar, kanunda açıkça belirtilir ve suçlulara af uygulanır. Bunun dışında, genel affın toplumsal etkileri de dikkate alınarak, bazı suçların affedilmesi sağlanmaz. Genel af kararı ile birlikte, hükümlünün aldığı ceza ortadan kalktığı için, cezaevine yeniden girmesi gerekmez.

Genel af kapsamına hangi suçlar girer?

Af kanunları, suçların türüne göre değişiklik gösteren sonuçlar doğurabilir. Bazı suçlular derhal tahliye edilebilirken, bazı suçluların cezaları indirilerek cezaevlerinde kalmaları sağlanabilir. Bunun dışında, bazı suçlular için yasal haklar kısıtlanabilir ya da tamamen ortadan kaldırılabilir.

Genel af, hapis cezalarını ortadan kaldıran ve kamu davasını düşüren bir düzenlemeyi ifade eder. Türk Ceza Kanunu‘nun 65. maddesi gereğince, genel af ilan edildiğinde, af kapsamına giren suçluların cezaları tüm neticeleriyle birlikte ortadan kalkar. Ancak bu, her suç için geçerli olmayabilir ve sadece belirli suçlar ve suçlular için geçerli olabilir.

Genel af, önemli bir düzenlemedir ancak yalnızca belirli şartlarda uygulanabilir. Genel af ilan edilmeden önce bu düzenlemeler detaylı bir şekilde incelenir ve ilan edilecek affın kapsamı belirlenir. Herhangi bir genel af durumunda, kanuni düzenlemeye dikkat etmek ve hangi suçların af kapsamında olduğuna bakmak önemlidir.

Eşim Hapiste Boşanmak İstiyorum

Eşim Hapiste Boşanmak İstiyorum

Eşimle 4 sene önce evlendik. 1,5 yaşında bir kızımız var. Kocam çalışıyordu hayatımızdan memnunduk ama kocam kasadan para almış sonra bu meydana çıktı. Kocam hakkında soruşturma açıldı. Hem görevden atıldı hem zimmet suçundan hapis cezası atıldı. Hayatımız alt üst oldu, herkese de rezil olduk.

Ben bu adamla artık evli kalmak istemiyorum. Boşanıp kurtulmak istiyorum. Boşanabilir miyim?

*

Eşinizin işlediği suç niteliği gereği küçük düşürücü bir suç. Eşinizin küçük düşürücü bir suç işlemesi, hapis cezası alması Türk hukukunda boşanma sebebi olarak kabul edilmektedir. Boşanma davası açabilirsiniz.

Eşiniz hapiste olduğundan boşanma davanızın yürütülmesi bazı farklılıklar içerecektir. Davanızı bir boşanma avukatı ile yürütmenizi tavsiye ederim.

"Veysel Danış'a Danış'ırsam bilirim"
diyorsanız Tıklayın