Kızlığını Bozdum Diye Evlenmek Zorunda mıyım

Kızlığını Bozdum Diye Evlenmek Zorunda mıyım

Bir kaç senedir birlikte olduğum bir sevgilim vardı. Fırsat buldukça buluşup sevişiyorduk. Ben kızlığını bozma taraftarı değildim. Ama kız arkadaşım bir gün sevişirken durum dururken “Ben senin olmak istiyorum, kızlığımı boz” dedi. “Emin misin, bak sonra pişman olmayasın” dedim. “Yok pişman olmam, eminim, boz beni” dedi. Ben de “Sen bilirsin” dedim, kızlığını bozdum.

Sonra 5-6 ay daha takıldık. Saçma sapan tripler yapmaya başlayınca ayrıldım. Şimdi de “Sen benim kızlığımı bozdun, hayatımla oynadın, genç kızlık hayallerimle oynadın, benimle evleneceğini sanıyordum, beni öylece ortada bırakamazsın, benimle evlenmek zorundasın.” diye arayıp, mesaj atıp duruyor. Kafamı böyle ütülemesinden bıktım.

“Kızım ben seninle evlenmek istemiyorum ne gurursuz kızsın” diyorum, laftan anlamıyor. “Hayır benimle evlenmek zorundasın. Madem evlenmeyecektin neden kızlığımı bozdun?” diyor. “Kızım sen dedin ya beni boz diye” diyorum. “Ben deyince hemen bozman mı gerekirdi. Madem benimle evlenmeyecektin niye bozdun kızlığımı, ben senden başkasıyla evlenemem. Benimle evlenmek zorundasın. Benimle evlenmezsen seni şikayet ederim hapislerde çürütürüm” diye tehdit ediyor.

Bu manyak kızdan nasıl kurtulacağım bilemiyorum. Evet, kızlığını ben bozdum. Ama bana kendisi söyledi beni boz diye. Ben zorla hiç bir şey yapmadım. Her şey onun istediği gibi oldu. Şimdi beni tehdit etmesi çok canımı sıkıyor. Kızlığını bozdum diye onunla evlenmek zorunda mıyım?

*

Eski Türk Ceza Kanunu‘nda Evlenme vaadiyle kızlık bozma suçu vardı. Bu kanunun yürürlükte olduğu dönemde, erkek evlenme planları yaptığı kızın kızlığını bozduğu taktirde onunla evlenmek zorunda idi. Fakat eski Türk Ceza Kanunu tamamen yürürlükten kaldırıldı. Yeni getirilen Türk Ceza Kanunu‘nda Kızlık bozma suçu diye bir suç mevcut değildir.

Türk Ceza Kanunu’nun 2. maddesine göre; Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez. Bir kızın kızlığını bozmak artık suç değildir. Yeter ki kız reşit olsun ve kızlık, kızın rızası ile bozulsun.

Soruda verdiğin bilgilerden kızın kızlığının bozulmasına açık rızası olduğu, bunu talep etmesinden anlaşılıyor. Ama kızlığın bozulması tarihinde kız kaç yaşındaydı onu belirtmediğin ne bir kanaat belirtmek yanlış olacaktır. Olayın bütün unsurlarıyla netleştirilebilmesi için cinsel suçlarda uzman bir ceza avukatı ile görüşmenizi tavsiye ediyorum.

Evlenmeyi düşündüğüm kadın dolandırıcıymış

Evlenmeyi düşündüğüm kadın dolandırıcıymış

Yaklaşık iki sene kadar önce bir kızla tanıştık. Adının X olduğunu söyledi. Çok hoş bir kızdı ona ilk bakışta ondan etkilendim. İlişkimiz çok hızlı ilerledi. Sık sık buluşup cinsel ilişkiye giriyorduk. Birbirimizi çok seviyorduk, aşıktık. Ona evlilik teklif ettim. Kabul etti ama evliliği ertelemek için sürekli bir şeyleri engel olarak ileri sürüyordu. Sağlık sorunları olduğunu, sağlıklı bir kadın olduktan sonra benimle evlenmek istediğini söylüyordu. Ben de onun tedavi masrafları için bir çok defa para verdim.

Buluştuğumuz bir gün bana artık evlenmek için acele etmemiz gerektiğini çünkü hamile olduğunu söyledi. Doktora gideceğini para gerektiğini söyledi. Ben de yine para verdim. Daha sonra doktora gittiğini, bebeğin iyi olduğunu söyledi ve bana bebeğin ultrason görüntüsünü gönderdi.

Bir kaç gün sonra evlilik ve bebek için alışveriş yapacağını, ayrıca tedavisi için de para gerektiğini söyleyip söyleyip benden çok büyük miktarda para istedi. Evleneceğimizi ve benden hamile olduğunu düşündüğüm için istediği parayı borç harç tedarik edip verdim.

Daha sonra aslında adının X değil Y olduğunu, bana kendini yanlış isimle tanıttığını öğrendim. Biraz daha araştırınca da hamile olmadığını benden para sızdırabilmek için bana hamile olduğu şeklinde yalan söylediğini öğrendim.

Beni böyle kandırıp aptal yerine koyan, para sızdıran, aşkımla ve gururumla oynayan ahlaksız kadının yaptıkları yanına kalmasın istiyorum. Ne yapmamı önerirsiniz?

*

Evleneceğinizi düşündüğünüz kadının yaptıklarının dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu düşünüyoruz.

Dolandırıcılık Türk ceza kanunu hükümlerine göre suçtur. Şikayetçi olduğunuz taktirde ceza alacağını söylemek mümkündür.

Tüm süreç oldukça karmaşık işlemler gerektiren üzücü ve yorucu olacaktır. Bir ceza avukatı ile görüşüp destek almanızı öneriyorum.

Konu ile ilgili emsal olabilecek bir Yargıtay kararını aşağıda bulabilirsiniz:

*

15. Ceza Dairesi 2013/30415 E. , 2016/4528 K.

“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 157, 62 ve 52/1-4 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanığın, 2009 yılı Mart ayı içerisinde internet ortamındaki arkadaşlık sitesinde tanıştığı katılana, suç tarihinde soy isminin “…” olmasına rağmen, kendisini … olarak tanıttıktan sonra, …’da yüz yüze görüşmeye başladıkları süreçte katılanın sık sık evlenmek istediğini belirtmesine karşın, sanığın çeşitli bahaneler uydurarak evlenmeyi ötelediği, sağlık sorunlarının bulunduğundan bahisle ve hamile olmadığı halde hamile olduğunu ve doktora gideceğini söyleyerek devamlı olarak katılandan para istediği, hamile olduğu inancını kuvvetlendirmek amacıyla katılana ultrason resimleri gönderdiği, katılanın da sanığın kendisinden hamile kaldığına inanarak muhtelif tarihlerde banka ve … şubeleri aracılığıyla sanığa yaklaşık 27.000,00 TL civarında para gönderdiği anlaşıldığından, sanığın eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Değişik zamanlarda ve farklı bahanelerle katılandan menfaat temin eden sanık hakkında, TCK’nın 43. maddesinde yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde yer alan haklardan, sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c. maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, anılan maddenin verdiği yetkiye istinaden sanık hakkında kurulan hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, “5237 sayılı TCK’nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın “c” bendinde yer alan, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” denilmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Evlilik içi tecavüz nedir

Evlilik içi tecavüz nedir

Evlilik içi tecavüz eşlerden birinin (genellikle erkeğin) diğer eş istemediği halde onu cinsel tatmin aracı olarak kullanmasıdır.

Evli olan eşlerden birisinin (ki pratikte bu genellikle erkek eş oluyor) diğer eşi cinsel ilişkiye zorlaması yakın döneme kadar Türk hukukunda suç sayılmıyordu.

2005 senesinde yürürlüğe giren yeni Türk ceza kanunu ile evli olsalar bile diğer eşle isteği dışında cinsel eylemde bulunmak suç olarak kabul edildi.

seks +18

Cinsel İlişkiden Kaçınma Boşanma Davası

Cinsel İlişkiden Kaçınma Boşanma Davası

Eşim cinsel ilişkiye girmek istediğim zaman bir bahane uydurup, kaçıyor. Cinsel birleşme evliliğin bir parçası ve bunun eksikliğini hissediyorum. Evliliği böyle sürdürmenin anlamı yok. Bu yüzden boşanabilir miyim?

*

Evlilikte cinsel uyum esastır. Hiç bir sebep yokken eşin cinsel ilişkiye girmekten kaçınması ve cinsel uyum ve doyumun sağlanamaması durumunda evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Evlilikte cinsel uyum ve doyumun sağlanmaması boşanma sebebidir. Boşanma davası açabilirsiniz.

Eşin Eşcinsel Olması Boşanma Davası

Eşin Eşcinsel Olması Boşanma Davası

Eşimle üç ay önce evlendik. Eşim eşcinsel olduğunu itiraf etti.

Eşcinsel bir insanla evli kalmak istemiyorum. Boşanabilir miyim?

*

Eşin çift cinsiyetli olduğunun anlaşılması hem evliliğin feshi sebebidir hem de boşanma sebebidir. “Boşanma Davası” veya “Evliliğin Feshi Davası” açabilirsiniz.

Olayınızda hangi davanın açılmasının daha doğru olacağına avukatınızın detaylı incelemesi sonunda karar vermeniz haklarınız için daha isabetli olacaktır.

Evlilikte Mal Rejimi

Evlilikte Mal Rejimi

Eşler aralarında uygulanacak mal rejimini seçebilirler  mi?

*

Türk Medeni kanunu eşler arasında “edinilmiş mallara katılma rejimi”nin uygulanacağını öngörmüş olmakla beraber, eşler isterlerse başka bir mal rejimini (mesela “mal ayrılığı rejimi”ni) de kabul edebilirler.

"Veysel Danış'a Danış'ırsam bilirim"
diyorsanız Tıklayın